Business World Global

Fed’in Faiz kararı ne anlama geliyor?

Fed’in Faiz kararı ne anlama geliyor?
01 Ağustos 2019 - 15:35

Amerikan Merkez Bankası Federal Reserve, 11 yıl aradan sonra piyasa beklentilerine paralel olarak faizlerde indirime gitti. Faizlerdeki indirimle çoğunluğu kapalı olan yükselen ekonomi borsalarında yukarı yönlü bir hareket beklenirken kararın açıklanmasının ardından düzenlenen basın toplantısında Fed Başkanı Jerome Powell’ın bu adımın indirimlerin devam edeceği anlamına gelmeyeceği açıklaması piyasalardaki moralleri bozdu.

Yükselen piyasalarla birlikte Borsa İstanbul da perşembe gününe kayıplarla başladı. Dolar, Türk Lirası karşısında değer kazandı.

Peki Fed’in indirim kararı ve Powell’ın açıklamaları Türkiye ve yükselen ekonomiler için ne anlama geliyor?

Federal Reserve’ün faiz indirimini iki açıdan ele almak gerekiyor. İlki indirim kararına yol açan etkenler diğeri de borçlanma maliyetlerindeki değişimin piyasalara etkisi.

Ekonomik büyüme ve enflasyon endişeleri Fed, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), düşük seyreden enflasyon ve özellikle Euro Bölgesi ve Çin kaynaklı küresel ekonomideki zayıflıklar nedeniyle ileride oluşabilecek şokları engellemek için böyle bir kararı aldığını açıkladı.

Küresel ekonomideki sorunlar Çin’in başını çektiği ve Türkiye’nin de dahil olduğu ihracat ve imalata dayalı yükselen ekonomiler için endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Fed’in indirim kararını alırken bu konulara vurgu yapması yatırımcıların risk iştahını daha da kaçıran bir etken oldu.

İndirimlerin devamı gelecek mi?

Piyasalardaki olumsuz havayı tetikleyen ve yükselen piyasaları asıl etkileyen kısım aslında burası oldu. Normalde ABD’de faizlerin düşmesi risksiz yatırım olarak görülen Amerikan hazine bonolarının da getirilerinin düşmesi anlamına geliyor. Bunun üzerine yatırımcıların karlılıklarını düşürmemek adına daha yüksek getirili fakat beraberinde riskleri da olan yükselen piyasalardaki yatırım araçlarına yönelmelerine yol açıyor ve bu da Türkiye gibi ülkelere sıcak para girişi demek.

ABD Başkanı Donald Trump’ın çağrıları ve Powell’ın Temmuz ayı başında indirim sinyali vermesi üzerinde piyasalar faizlerin düşürüleceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Çoğunluk kesintinin 25 baz puanda kalacağını düşünse de başta Trump olmak üzere en az 50 baz puanlık indirim bekleyenler de az sayıda değildi. Nitekim karar sonrası Trump sosyal medyadan tepki vermekte gecikmedi.

Trump “Piyasaların Jay Powell ve Federal Reserve’den duymak istediği bunun uzun ve agresif bir indirim döneminin başlangıcı olduğuydu ki böylece Çin, Avrupa Birliği ve diğer dünya ülkelerine paralel bir düzeye gelinebilecekti. Her zaman olduğu gibi Powell bizi yarı yolda bıraktı, ama en azından ilk başta hiç başlamaması gereken parasal sıkılaştırmayı bitiriyor. Yine de kazanıyoruz ama Federal Reserve’den yeterince destek alamadığım kesin.” yorumlarını paylaştı.

Gerçekten de 25 baz puanlık kesintiye kendilerini hazırlamış olan piyasaların merak ettiği konu faiz indirimlerinin devam edip etmeyeceği idi. İşte Powell’ın bu konuda aceleci olmayacakları mesajını vermesi tüm dünyada piyasaların yönünü aşağı çevirdi.

Yükselen ekonomilere yönelecek sıcak paranın umulan düzeyde olmayacağı da hem doların bu ülkelerin para birimine karşı yükselmesine hem de borsaların gerilemesine neden oldu.

Çünkü bu ülkeler yukarıda bahsettiğimiz ekonomik temellerdeki kırılganlıklar nedeniyle zaten baskı altındalar ve Fed’in yatırımcıların beklediği sinyali vermemesi dikkatlerin tekrar bu kırılganlıklara yönelmesine yol açıyor.

Fakat her şey bitmiş değil. Powell ihtiyaç duyulması halinde indirim yoluna gidebileceklerini de belirterek herhangi bir bağlayıcı duruş sergilemeden yeni faiz kesintilerine kapıyı açık bıraktı.

Ayrıca Avrupa Merkez Bankası’nın eylül ayında yapacağı toplantıda da alacağı kararlar da Türkiye başta olmak üzere yükselen ekonomileri yakından takip edilmesi gereken gelişmeler olacak.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.