Business World Global

Europcar’dan mobiliteye 5 milyon TL yatırım

Europcar’dan mobiliteye 5 milyon TL yatırım
08 Mayıs 2023 - 13:06

Umut Çelik / umut@businessworldglobal.com

Europcar, kullanıcı dostu ve alışveriş kolaylığı sağlamak amacıyla daha önce Avrupa’dan destek alarak kurduğu altyapısından bağımsız olarak yaklaşık 5 milyon TL’nin üzerinde büyük bir yatırımla yazılım sistemi geliştirdi.

Filosunu müşteri odaklı geliştiren, sürekli yenilenen araçları ve dizel seçenekleriyle müşterisine en iyi hizmeti vermeyi hedefleyen, filosunda bulunan geniş araç seçenekleriyle her türlü otomobil ihtiyacına cevap veren Europcar, mobilite hamleleri ile dijital dünyaya hızlı adapte oldu. Europcar Türkiye CEO’su Fırat Fidan, son üç yıl içerisinde en önemli önceliklerinin kullanıcı dostu erişim ve alışveriş kolaylığı sağlamak olduğunu vurguladı.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş ve çevre illerinde meydana gelen depremlerin neden olduğu felaketin üzüntüsünü derinden yaşıyor, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Afetin neden olduğu yaraların sarılması için milletimiz tek yürek olarak dayanışma örneği ortaya koyuyor. Firmanızın bu süreçte yardım çalışmaları oldu mu? Bunlardan bahseder misiniz?

Öncelikle ülkemizde meydana gelen deprem felaketinin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Deprem bölgesindeki ihtiyaçları ilk günden beri yakından takip ediyor, vatandaşlarımızın yaralarının sarılması adına maddi ve manevi tüm yardımları resmi kuruluşlar ile iş birliği içerisinde sürdürmeye devam ediyoruz.

FDN Grubu bünyesinde yer alan markalarımızla birlikte biz de Europcar Türkiye olarak hizmet verdiğimiz 94 lokasyonu lojistik merkez haline getirdik. 40 prefabrik yapı satın aldık ve 430 adet çadırı deprem bölgesine gönderdik. Diğer yandan 40 kabin tuvalet, 750 adet ısıtıcı ve 100 adet çadır sobasını afet bölgelerine ulaştırdık. Afet bölgesindeki vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere aldığımız malzemeleri ilgili kuruluşlar aracılığıyla bölgelere gönderirken, elimizdeki tüm boş araçları bölge halkının barınması ve lojistiği için hizmete sunduk. İstanbul’dan İskenderun’a çadırlı araç lojistiği sağladık ve deprem bölgesindeki kan ihtiyaçlarının karşılanması adına kan bağışında bulunduk. Bundan sonraki süreçte de tüm kalbimiz ve gücümüzle milletimizin yanında olmaya ve desteklerimizi ulaştırmaya devam edeceğiz.

Yaşanan depremler risk yönetiminin önemini bize bir kez daha hatırlattı. Firma olarak risklerinizi ne şekilde yönetiyorsunuz ya da yöneteceksiniz? Bu konudaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Risk yönetimi bizim için de oldukça hassas ve önemli bir nokta. Yaşadığımız felaket sonrasında süreci yönetmek adına öncelikle şirket içinde bir kriz masası kuruldu. Kriz komitesi olası bir yeniden yapılanma ve planlama gerektirecek durumlar için bir B planı hazırladı. Kriz ve risk yönetim planlarımız hazır ve sistemimiz acil aksiyon alınabilmesi adına yeterli donanıma sahip.

Diğer yandan özellikle afet bölgesinde yer alan ofislerimizin tamamı depremden ciddi anlamda etkilendi. Kimi ofislerimiz tamamen yıkılırken kimileri ağır hasarlı. Bu nedenle öncelikli olarak bölgenin tekrar ayağa kalkması, şehirlerin ve vatandaşların tekrar yaşayabilir hale gelmesi için var gücümüzle çalışıp bölgeye destek olmaya devam edeceğiz. Depremden etkilenen çalışma arkadaşlarımız ve ailelerine yapılacak yardımlar için acil eylem planı hazırladık. Şüphesiz bölgede yer alan tüm ofislerimizin tekrar yapılandırılması ve enkaz altında kalan ve kaybolan tüm araçlarla ilgili yapılan çalışmalar ise gündemimizde yer alıyor.

Depremlerin ülke ekonomimize etkisi ne olacak? Kısa ve orta vadede günlük araç kiralama sektörüne dair öngörüleriniz nelerdir?

Depremler; yıkılan binalar, stok kaybı, bunun işgücüne yansıması, yaşanan göçler, kamu maliyesinden yapılacak harcamalar, finansman, emlak piyasası, enflasyon gibi birçok değişken üzerinde etkili. Bu noktadan bakıp bir değerlendirme yapıldığında yaşanılan depremin ekonomik yansımasıyla ilgili farklı tahminlerin olduğunu görüyoruz. Türkonfed depremlerin mali hasarının 84.1 milyar dolar olacağını hesaplarken, Dünya Bankası Türkiye depremlerin 34.2 milyar dolarlık fiziksel hasara yol açabileceğini bir diğer bir deyişle 2021 GSYH’sının yüzde 4’ü kadar olacağını aktardı.

Günlük araç kiralama sektörü özelinde ise yaşanan afetin, ekonomik dalgalanmaların üzerine gelmesiyle birlikte alım gücünü doğrudan etkileyeceğini düşünüyorum. Afet öncesinde 2023 yılına ilişkin bir ivmelenme öngörümüz vardı ancak afet sonrasında Türkiye olarak oldukça zorlu bir sürece girmiş bulunduk. Dolayısıyla bu dönemde Güneydoğu bölgelerindeki iç pazarın alım gücünde bir etkilenme yaşanmasını öngörüyorum.

Günümüzde değişen müşteri ihtiyaçlarına bağlı olarak mobilite alanında yeni akımların ortaya çıktığı görülüyor. Teknoloji de mobilite çözümleri için artan oranda kullanılıyor. Firma olarak teknoloji alanında ne tür yatırımlarınız var?

Grup olarak geleceğimizin temellerinde mobilitenin büyük önem taşıdığının farkındayız. Son üç yıl içerisinde en önemli önceliğimiz kullanıcı dostu erişim ve alışveriş kolaylığı sağlamak oldu. Daha önce Avrupa’dan destek alarak kurduğumuz altyapımızdan bağımsız olarak yaklaşık 5 milyon TL’nin üzerinde büyük bir yatırımla geliştirdiğimiz bir yazılım sistemi geliştirdik. Inhouse yazılımın en büyük avantajlarından biri de misafirlerimizden aldığımız geri bildirimlere, öneri ve taleplere anında müdahale ederek geliştirebilmemiz ve karşılayabilmemizdi. Bu da misafirlerimizin markamıza olan sadakatını büyük oranda artırdı. Diğer yandan network ve sistem alt yapılarımız için 50 milyon TL tutarında bir yatırım yaptık.

Sürdürülebilirlik günümüzün önemli konularının başında geliyor. Bu bağlamda, fosil yakıtlı araçların yerini yakın zamanda elektrikli araçlar alacak gibi görünüyor. Firmanızın elektrikli araçlara yaklaşımından bahseder misiniz?

Otomobil üreticileri günümüzde hiç olmadığı kadar teknolojik ve iş modeli değişimleri ile karşı karşıya. Endüstri olarak önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde kapsamlı bir dönüşüm bekleniyor. Yapılan araştırmalar, dünya genelindeki otomotiv üreticilerinin söylemlerini destekliyor ve elektrikli araçların pazar payının 2030 yılına kadar çarpıcı bir şekilde artacağını gösteriyor. Bu kapsamda günümüzde birçok regülasyon yapıldığını ve markaların süratle modellerinde elektrikli üretime geçtiğini görüyoruz.

Otonom ve elektrikli araçların önlenemez bir yükselişi olduğu günümüzde araç satışının azalarak, araç kiralama ve paylaşımının hızla artacağını düşünüyorum. Markamızın dünyanın her ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de çevre dostu kiralama mottosu ile ilerlemesi hedefiyle önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda yakın bir süre önce filomuzda bulunan dizel araçların sayısını her zamankinden aza indirip senede 1 kez yenilediğimiz araç tercihlerimizi hybrid ve elektrikli araçlar olarak belirledik.

Diğer yandan müşterilerimizin kısa mesafelerde araç kullanma alışkanlığını değiştirmek adına filomuza yüksek sayıda e-scooter ve e-bike ekleyip misafirlerimize ek hizmet olarak bu ürünleri tanıttık. Yakın bir süre sonra Beşiktaş Vodafone Park’ta bulunan yeni ofisimizi elektrikli araç istasyonuna dönüştürüp, bir çok diğer lokasyonumuzda doğa dostu araç kiralama hizmeti vermeyi planlıyoruz. Bu kapsamda Europcar Mobility Group’un belirli lokasyonlarda uygulamaya aldığı ‘’Green Office / Yeşil Ofis’’ in yakın bir süre sonra Vodafone Park’ta olacağını ve yaklaşık 25 elektrikli araç ve scooter’ın olmasını planladığımızı söyleyebilirim.

Sağlıklı ve keyifli bir araç paylaşım tecrübesi yaşamak için müşterilerin nelere dikkat etmesi gerekir?

Öncelikle en büyük beklentimiz müşterilerimizin bizden aldıkları hizmetten memnun kalmaları. Bunun için yalnızca filo ve ofislerimizi büyütüp geliştirmekle kalmıyor, hijyen, güvenlik ve teknoloji alanında da çeşitli hizmetleri müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz. Tabi uluslararası ve Avrupa’nın en büyük araç kiralama markası olmamız bölgedeki tüm yenilikleri eş zamanlı olarak Türkiye’ye entegre etmemize de olanak sağlıyor. Müşterilerimizin memnuniyeti, konforu ve güvenliği için bu çalışmaları yapıyor olmaktan oldukça memnunuz. Bunlar bize düşen görevler.

Bununla birlikte müşterilerimize düşen görevler de var. Her şeyden önce sektörde marka bilinirliği sağlamış, güvenilir araç kiralama firmalarını tercih etmeleri gerekli. Bu konuda bir de hatırlatma yapmak isterim ki, sektörde bilinen araç kiralama markalarının adını kullanarak, oluşturulmuş web siteleri ve/veya bizlere ait olmayan iletişim kanalları vasıtasıyla kişileri mağdur etmeye çalışanlara karşı dikkatli olmaları da önemli. Biz Europcar Türkiye olarak, bu ve benzeri oluşumları fark ettiğimizde, gerekli adımları atıyor ve kapatılmaları konusunda hukuki süreçleri ivedilikle başlatıyoruz.

Diğer yandan müşterilerimizin tabiri caizse merdivenaltı firmalardan uzak durmaları araç kiralayacak müşteriler için oldukça önemli bir konu. Müşterilerimiz bilmelidirler ki, TOKKDER üyesi firmalar belirli standartları sağlamak zorunda olan firmalardır. Filolarını belli dönemlerde yenilerler, ücretler açık ve nettir. Gizli ücret politikası yoktur. Fiyat başta pahalı gibi gözükse de kampanyalarla piyasa koşullarına getirilir, teslim esnasında ilave ödeme gerektirmez. Global markalar bağlı oldukları markanın sorumluluklarını taşırlar, düzenli olarak denetime tabidirler. Filo çeşitliliği, araç yaşı, kilometre sınırlarına uymaları, servislerde düzenli bakımlarının yaptırılması ayrıcalıklarıdır. Bu nedenle araç kiralayacak kişilerin güvenilir firmalar ile çalışmaları daha sonra meydana çıkabilecek sorunların önüne geçmeleri için oldukça önemli olacaktır.

 

 

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.