Business World Global

Adem Atmaca: Türkiye’de satılan 3 televizyondan biri fabrikamızdan çıkıyor

Adem Atmaca: Türkiye’de satılan 3 televizyondan biri fabrikamızdan çıkıyor
04 Ağustos 2023 - 14:56

Türkiye’nin sayılı elektronik markalarından olan Sunny’nin ve Atmaca Holding’in 2. kuşak temsilcisi olarak markasını yıllar içinde çok daha güçlü bir konuma getiren Âdem Atmaca, üretim kapasitesi açısından hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en büyük elektronik firmalarından birini oluşturmayı başarmış bir isim.

Türkiye’nin üçüncü büyük yerli üreticisi olan Atmaca Elektronik A.Ş; istihdama verdiği önem, ülke insanına olan inancı, 42 yıllık üretim-pazarlama deneyimi, binlerce çalışanı, milyonlarca mutlu müşterisi, sosyal sorumluluk ve etik değerlere olan saygısıyla Türkiye’nin sayılı elektronik üreticilerinden oldu. Bu başarıda büyük bir rol oynayan Atmaca Holding ve Sunny Yönetim Kurulu Başkanı Âdem Atmaca yeni yatırımları ve gelecek vizyonunu açıkladı.

Sunny walkman ile başlayan Atmaca başarısı bugün nereye ulaştı? Üretim, istihdam, ihracat konularında bilgi verebilir misiniz? Satışta yurtiçi ve yurtdışı dengesinde oranları yakın gelecek için nasıl planlıyorsunuz? Yüzde 60’lık ihracat oranınızın hangi oranlara taşımayı hedefliyorsunuz?

Yola çıktığımız ilk günden bu yana çalışma prensibimizde bir değişiklik yok. O gün de tüketiciye en doğru fiyata en kaliteli ürünü sunma çabasındaydık, bugün de… Sunny’nin ölçek olarak geldiği noktadaki büyük değişimde vadettiklerimizi yapmış olmamız yatıyor.

Aldığımız her aksiyon, sunduğunuz her ürün, her yeni çalışma tüketiciye vermiş olduğunuz bir vaattir. Walkman ile başlayan süreçte günümüzün en teknolojik ürünlerini yerli üretebilir, kendi markamızla kendi pazar ağımızla dağıtabilir, daha sonrasında da satış sonrası hizmetlerle tatmin edici seviyede bir hizmet sunar hale geldik.

Rakamlarla ifade edecek olursak; walkman ürettiğimiz günlerde küçük bir apartman dairesindeydik. Bugün 70 bin metrekare kapalı olmak üzere toplam 110 bin metrekare alana sahip bir fabrikamız var. Çalışan sayımız o zamanlar 20 kişinin altında iken bugün Atmaca Holding olarak 2.500 kişinin üzerinde çalışanımız var.

Türkiye’de satılan 3 televizyondan biri fabrikamızdan çıkıyor. 90’lı yılların başında bu yola çıktığımızda ürün montajı yaparken bugün üretir hale geldik. Yani kısacası işimizde prensibimizi hep aynı tutarak ölçeğimizi genişlettik.

Türkiye’deki en büyük ölçekli fabrikalardan biriyiz. Burada mekanik parçalardan, ana karta kadar pek çok ürün üretebiliyoruz. Avrupa’nın yanı başındayız dolaysıyla gümrük avantajını kullanıyoruz.

Yurtiçi ve yurtdışı pazarları oldukça değişken. İstikrar beklemek mümkün değil. Piyasa oldukça hızlı bir şekilde şekil değiştiriyor. Dolayısıyla sektörde yaşanan daralma elektronik sektörünü de etkiledi. Yurtiçi dengesi daha ağırlık kazandı.

Yurtiçinde 40 yılı aşkın süredir oturmuş müşteri segmentasyonu ile kusursuz bir sistemimiz var. Pazar payı anlamında Türkiye’nin ilk 5 markası arasında yer alıyoruz ve dünya devleri ile yarışıyoruz.

Avrupa pazarı Türkiye pazarının 15 katı büyüklüğünde. İç pazar %20, dış pazar yüzde %80 olacak şekilde planlıyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte ise Avrupa pazarında atacağımız adımlarla yerimizi daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz.

Atmaca’nın özellikle televizyon grubundaki üretiminde yüzde 94’lük bir yerlilik oranına sahip. Yüzde 94 yerliliğin içindeki ana kalemleri sayabilir misiniz? Buradaki yüzde 6’lık dilimde ne ithal ediyorsunuz? Atmaca Grubu’nun genel olarak üretimde yerlilik oranı kaçtır?

%94 yerlilik oranı içinde hammaddenin burada yarı mamul ve mamule dönüşme gibi bir süreci var. Ana kartlarımızın üretimini burada kendimiz yapıyoruz. Yazılımlarımızın üretimi de bize ait. Tüm elektronik parçaların üretimi kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz.

%6’lık dilime giren kısımda hazır geldiği hali ile ürünün içinde kullandığımız aksamlar söz konusu. Kumanda, hoparlör ya da ara kablolar gibi bazı aksesuarlar bu %6’lık dilimin içinde. Geriye kalan ana kart, yurtdışından hammadde olarak ithal ettiğimiz camın panele dönüşmesi gibi işlemler ve süreçlerin tamamı burada yerli olarak gerçekleştiriliyor.

Fabrikalarınızda ürün olarak üretim kapasiteniz nedir? Ürün bazında yurtiçi ve yurtdışı firmalara yaptığınız ürünler ve bu ülkelerle ilgili bilgi verebilir misiniz? Grup olarak hangi markaları bünyenizde taşıyorsunuz? Jumbo ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

2.5 milyon adet televizyon, 250.000 robot süpürge ve 1 milyondan fazla küçük ev aleti üretme kapasitesine sahibiz.

Atmaca Holding bünyesi altında Sunny, Axen, Woon, Elton, Anisah gibi pek çok farklı markanın yanı sıra Jumbo ortaklığımız mevcut.

Jumbo 2013 yılında ailemize katıldı. 70 yılı aşkın geçmişi ile Jumbo’ya miras bir marka gözü ile bakıyoruz. Amacımız Jumbo’yu dünya markası haline getirmek. Sadece çatal-bıçak ya da mutfak ürünleri olarak değerlendirmek yerine markayı bir kalite standardı haline getirmek istiyoruz. Çünkü Jumbo bunu fazlasıyla hak eden miras markalardan biri.

Üretmekten başka satış tarafınız da bulunuyor? Satış ve pazarlama ile ilgili nasıl faaliyet gösteriyorsunuz? Elektronik eşyadan satış sonrası servis hizmetleriniz, üretiminizi ve Pazar payınızı nasıl etkiliyor?

Oldukça geniş bir satış dağıtım ağına sahibiz. Yeni çıkardığımız bir ürünü, kısa sürede 30 binin üzerinde noktaya ulaştırabilecek operasyonel güce sahibiz.

Gıda marketlerinden, zincir mağazalara, elektronik mağazalarından çeyiz mağazalarına kadar oldukça geniş bir alanda Axen ve Sunny markalarına ait ürünlere ulaşabilirsiniz.

Satış sonrasında ise 220’den fazla noktada desteğimizi sürdürüyoruz. Türkiye’de e iyi satış sonrası hizmeti veren markalardan biriyiz. Öyle ki;  2021 yılında Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen 23’üncü Geleneksel Tüketici Ödülleri’nde Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü’ne layık görüldük.

Bunun yanı sıra 2023 yılında Türkiye’nin en yüksek müşteri memnuniyeti sağlayan markalarının belirlendiği 8. Sikayetvar.com A.C.E Awards ödül töreninde Televizyon Ses ve Görüntü Sistemleri Kategorisinde 3. Sırada yer alarak Silver ödülün sahibi olduk. Tüm satış ve pazarlama faaliyetlerimizde mutlaka tüketici ile empati yapıyoruz.

Atmaca grubun kısa, orta ve uzun vadede hedefleri nelerdir? Yurtdışı pazar hinterlandınız nerelere uzanıyor? Pazar sınırlarınızı nerelere kadar genişlemeye çalışıyorsunuz? Yurtdışında pazar büyütürken lojistik, ofis veya yerinde üretim konularında neler yapıyorsunuz?

Özellikle üretim sayılarındaki adetsel artışın yanında hangi ekran boyutunda TV sattığımız konusuna da önem veriyoruz. 24, 32 gibi küçük inçler daha çok mutfak, balkon gibi alanlarda tercih ediliyor. Ancak 50 ve üzeri inçler yani 50-55-60-65 ve 75 inç televizyon modelleri salon televizyonu olarak kullanılıyor. Hedefimiz Sunny markasını salon televizyonu haline getirmek.

Hedefimiz 50’’ üzerindeki modellerde pazar payımızı daha da artırmak. Kullandığımız webOS, Android, Tizen gibi farklı işletim sistemlerinin yanı sıra son dönemde piyasaya sürdüğümüz 75’’ TV modellerimiz sayesinde büyük ekran TV satışında da güzel bir pazar payı elde ettik.

Kısa vadede ürün çeşitliliği anlamında bazı planlarımız var. Çok yakında OLED ürünleri devreye almayı planlıyoruz. Mümkünse bu yılın son çeyreğinde en geç de 2024 yılının ilk çeyreğinde SUNNY OLED TV modellerimizi piyasaya sunmayı planlıyoruz. Salon televizyonu olma yolundaki en büyük adımlarımızdan biri bu olacak.

Orta vadede ihracatla alakalı elbette pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Doğu Avrupa ve İtalya’da güzel bir başarı yakalamış durumdayız. Fakat bunu Almanya ve Fransa’ya da taşıma gibi bir idealimiz var.

Bu hedeflerimizin bir parçası olarak Belçika’da yeni bir ofis kurduk. 2024 yılında artık Belçika’da yerel olarak aktif bir hizmet vereceğiz.

Elektronik sanayiciliğinizin yanında bir de gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz? Burada sizi diğer gayrimenkul şirketlerinden ayıran özellik nedir. Bu sektördeki hedeflerinizi anlatabilir misiniz?

Diğer gayrimenkul şirketlerinden ayrıştığımız temel nokta tabi ki sanayiciliğimizden geliyor. Çünkü herhangi bir ürün geliştirirken fonksiyonelliğinden başlayıp genele gidiyoruz. Nihayetinde her toplumun, her ailenin yaşam tarzı, görüşü hayatı yaşayış biçimi birbirinden farklıdır. Dolayısıyla gayrimenkulden televizyona her üründe her alanda ihtiyacı okumak, projeyi ihtiyaca göre şekillendirme gerekir.

Bahçeşehir’de yaptığımız gayrimenkul projesinde hedefimiz villa konforunu apartman dairesinde de sunabilmekti. Bu sebeple çoğunluğu 4+1 dairelerden oluşan projemizi oldukça başarılı bir şekilde hayata geçirdik. Ancak son 3 yıldır herhangi yeni bir gayrimenkul projemiz bulunmuyor. Henüz araştırma ve geliştirmesini sürdürdüğümüz, hazırlık aşamasında olduğumuz projelerimiz mevcut. Tam anlamıyla şekillendiğinde mutlulukla paylaşacağız.

Gerek gayrimenkul ve gerekse bir sanayici olarak müşteriyi nasıl görüyorsunuz? Müşteriye karşı nasıl ve hangi anlayışla talep oluşturuyorsunuz?

Tüm müşterilerimizle birebir, yüz yüze görüşme şansımız olmasa da her bir ürün veya hizmetimizi müşteriye verilmiş bir “söz” olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla mahcup olmamak, beklenti ve ihtiyaçları anlayabilmek için kendimizi her zaman tüketicinin yerine koyarak ürün ve hizmet üretiyoruz. Bu da pazar payı olarak karşılığını gösteriyor. Son 3 yılda pazar payımız 2,5 kat arttı. Müşterilerimize en uygun fiyatlı en güncel teknolojiyi sunmak amacıyla bundan sonra da yolumuza bu şekilde devam edeceğiz.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.