Savaş Malkoç / İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri

Endüstrimizin küresel rekabet gücünü artırmasının yolu, sürekli yeni ve ileri teknolojilere yatırım yapmasından geçiyor. Endüstrimiz 190 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

Gururla ifade etmeliyiz ki, ülkemizde asırlık geçmişe, yüksek üretim kapasitesine ve nitelikli işgücüne sahip, kendine yeten, küresel rekabet gücünü korumak için sürekli yatırım yapan, çok köklü ve güçlü bir ilaç endüstrisi var. Endüstrimizde uluslararası standartlarda 103 ilaç, 13 hammadde üretim tesisimiz mevcut. 2008 yılında 1 olan Ar-Ge merkezi sayımız bugün 41’e yükselmiş durumda. Yüksek teknolojili üretim gücümüzle ülkemiz ilaç ihtiyacının miktarda yaklaşık yüzde 90’ı yurt içi üretimle sağlanıyor. Endüstrimiz, 190 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

Endüstrimizin küresel rekabet gücünü artırmasının yolu, sürekli yeni ve ileri teknolojilere yatırım yapmasından geçiyor. Burada anahtar Ar-Ge ve son yılların yükselen trendi biyoteknoloji. İlaç sektöründe biyoteknolojinin kapladığı alan her geçen gün büyüyor. Biyoteknolojik ilaçların payı dünyada yüzde 30’lara, Türkiye’de ise yüzde 25’lere ulaşmış durumda. Endüstrimizin güçlü ve bağımsız yapısını sürdürmek, endüstrimizi küresel bir ilaç üreticisi ve ihracatçısı konumuna getirmek için bu alana yapılan yatırımlar kritik rol oynuyor.

Son yıllarda sektörümüzün biyoteknoloji alanına yatırım için aldığı teşvik belgelerinin tutarı 1,1 milyar ABD dolarına ulaştı. Altyapımız hazır; know-how ve teknoloji transferi eksiklerimiz büyük oranda tamamlanmış durumda. Ülkemizde bugün bu alanda üretim yapan toplam 6 biyoteknolojik ilaç tesisi bulunuyor ve 32 biyobenzer ilacın üretimi yapılıyor. 9 adet tesisimizin de yapım süreçleri tamamlanma aşamasında.

Bu alanda endüstrimiz için hedefimiz, güçlü ve geniş bir biyoteknolojik ürün portföyü oluşturmak. Neredeyse tamamı ithal olan bu ilaçların ülkemizde geliştirilmesi ve üretilmesi sadece üretim gücümüzü ve hastaların bu ürünlere erişimini artırmayacak, kamu maliyesi ve dış ticaret açığı üzerindeki yükü de azaltarak ülke ekonomisine kayda değer katkı sağlayacak.

Bu alanda son yıllarda yapılan yüksek miktarlı yatırımlarla sürdürülebilir bir büyüme ivmesi yakaladık. Bu noktada, kamunun yatırımlarımıza sağlayacağı desteğin artırılmasının yanında, fiyatlandırma, ruhsatlandırma ve geri ödeme mevzuatlarının ve uygulamalarının da yatırım ve çabalarımızı anlamlı kılacak nitelikte düzenlenmesi kritik önemde.

Örneğin, son yayımlanan SGK İlaç Geri Ödeme Yönetmeliği’nde, biyobenzer ürünlerin başvurularda önceliklendirilmesi için getirilen, referans fiyatın yüzde 30 altında birim fiyat ile başvuruda bulunma zorunluluğu, bu ülke için uzun yıllardır büyük gayret ve fedakârlıklarla yatırım yapan endüstrimizi cezalandırır nitelikte. Bu uygulamadan vazgeçilmesi en öncelikli beklentimiz.

Toplum sağlığı ve ülke ekonomimiz için kritik önemdeki sektörümüze verilecek stratejik destekle, endüstrimizin küresel çapta bir güce ulaşacağına şüphemiz yok. Bu şevkle İEİS olarak, sorunlarımızın çözümü, endüstrimizin gelişimi için aralıksız çalışmaya kararlıyız.