Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
Paslanmaz çelik sektöründe hareketli günler yaşanıyor. Dünya genelinde paslanmaz çelik ithalatında Çin, Endonezya ve Tayvan’a yüzde 58’e varan oranlarda korunma önlemi uygulanırken Türkiye dampingli ürünlerin ülkeye girişine yüzde 12 vergi uyguluyor. Sektörde gümrük vergisi tartışmaları sürerken yerli üretici Posco Assan TST bu ülkelerden bazı şirketler için antidamping başvurusu yaptı. Ek vergiye karşı olan paslanmaz çelik üreticileri bunun ihracata zarar vereceğini, üretim ve istihdam kaybı yaratacağını ifade ediyor. Posco Assan TST tarafında ise Asya’nın Avrupa Birliği’ne ve ABD’ye satamadığı paslanmaz çelikte Türkiye artık açık pazar haline geldiğini savunuyor.
Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı, 350 milyon dolar yatırımla kurdukları şirketin her yıl zarar ettiğini belirterek, “Devletimizin önlem alacağına inanıyoruz. Yoksa fabrikayı kapatmak zorunda kalacağız” dedi.
Paslanmaz çelikte ihtiyacın yüzde 70’i ithalatla karşılanıyor. Verginin artırılmasını isteyen Posco Assan ise Türkiye’nin paslanmaz çelik ihtiyacının sadece yüzde 30’unu karşılıyor.
Akabinde küçük ev aletleri, mutfak eşyaları, endüstriyel mutfak, beyaz eşya ve züccaciye sektörlerini temsil eden 10 derneğin başkanları 24 Mayıs’ta bir basın toplantısı düzenleme kararı aldı.
Ana sanayi sektörlerinin temsilcileri, paslanmaz çelik ürünleri için yüksek gümrük vergisi uygulandığı dönemlerde Türkiye sanayisinin zarar gördüğünü belirterek, esasen ilgili üreticinin ürünlerinde de yerli girdiler yerine yüksek oranlarda ithal girdiler kullanıldığını ifade etti. Paslanmaz çelik ürünlerinde tek bir firmanın kısıtlı kapasitesi nedeniyle ülke ihtiyacının yüzde 70’inin ithalat yoluyla karşılanmasının zorunlu olduğunu savunuyor.
Anti dampingin kabul olursa kendi sonları olacağını ifade eden bazı dernek başkanları, en az 500 bin kişinin işsiz kalmasına sebebiyet vereceğini söyledi. Kendilerinin uluslararası pazarda mücadele şansımız kalmayacağını ve deprem bölgesi Kahramanmaraş’ın da en büyük darbeyi yiyeceğini savunuyor.
Sözlerine devam eden başkanlardan biri “Biz paslanmaz çelik kullanan sektörler olarak burayı satın alabiliriz. Geldiğimiz gibi de bu firmaya sağlanan ek vergiyi sonlandıracağız. Vergileri sıfırlandırıp, 6 ayda da şirketi kara geçireceğiz. Endonezya’dan Çin’den Tayland’dan ürün alıp bu fabrikayı çalıştırabiliriz. Biz kapatılmasını kabul etmeyiz. Biz burayı çalıştırabiliriz. Bu firma katma değer yaratmıyor. Burası bir üretim tesis değil. Sadece inceltme yapıyorlar. Yarattıkları katma değer de yüzde 10 seviyelerinde. Durum buna göre değerlendirilmeli” diyor.
Madem bu kadar nakit ve yatırım gücünüz vardı, bugüne kadar neden beklediniz? Yerli üretimi yumurta kapıya dayanınca mı aklınıza geldi?
Bir şirkete karşı toplanan sektör derneklerinin bu hareketini, dev şirketlerin tasvip etmediği kulislerde konuşuluyor. Koskoca adamların köy kıraathanesi tadında muhtarlık seçimi gibi bildiri okumasının ne kadar etik olduğunu ilerleyen günlerde göreceğiz.