Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü

Özel okullar için açıklanan yüzde 57’lik tavan zam uygulaması servis, yemek, kırtasiye ve kıyafet gibi ek ücretlerle sınırı aşıyor. Öğrenciler için erken kayıt döneminde 100 bin TL’ye kadar yemek ücreti talep ediliyor.

Eğitimin tüm paydaşlarını sömüren durumla karşı karşıyayız artık. Özel okulların bu zamlarda en büyük bahanesi öğretmen maaşları, fakat bunu yaparken yüzlerce kurumda öğretmenler asgari ücretin altında çalışıyor.

Aslında özel okul kavramı, Türkiye’de bir popüler kültür yansımasıdır. Her alanda olduğu gibi çocuklar konusunda da ebeveynler arasında yarış, bitmek bilmeyen bir kıyas mücadelesi mevcuttur. Çocuk bir yetişkin için husumetli gösteriş biçimidir. Özellikle de arkadaş, aile, yakın çevre ve akrabalar nezdinde… Eğer bir tanıdık geniş imkanları dahilinde çocuğunu özel okula gönderiyorsa mutlaka bununla övünür, aksi olmaz. Aynı topluluk içindeki diğer ebeveynler bu duruma fazlasıyla içerlenir ve noksanlık çekerler. Söz konusu çocukları olduğu için ezilmek, mahcup olmak, eksik hissetmek istemezler. Derin ve yoğun duygular beslemeye fazlasıyla müsait duruma gelirler. Üç kuruş maaşıyla adı sanı bilinmeyen, eğitim kalitesi sıradan bir devlet okulundan hallice olan; sadece “ebeveynleri yöneten” kurumlarca ele geçirilmeleri an meselesidir.

Özel okul sistemi sürdürülebilir görünmüyor, bir yerde patlayacak sanki. Özel okul işletmesi ticari anlamda en kısa yatırımın geri dönüş oranına sahip. Otel açsan yatırımını 8 yılda, AVM açsan 12 yılda, ticari bir iş yapsan 16 yılda, konut alsan 20 yılda karşılıyor. Özel okullarda bu süre 2-3 yıl civarında. Her sene eğitim sisteminin değiştiği ülkemizde, bu iş bir yerde patlar gibi duruyor.

Olması gereken bence şu; ver kardeşim çocuğunu alelade bir devlet okuluna, ver aile içi düzgün bir terbiye, diğer yandan da erken yaşta alıştır iş hayatına, hayatı bilsin sokağı bilsin gerçekleri görsün. Özel okula vereceğin parayla da çocuğuna yatırım yap, yaşı geldiğinde aç kumbarayı, yesin içsin gezsin dolaşsın. Sen ana-baba olarak vaktini ve nakdini harcayacak bir yer arıyorsan çocuğun sosyo-kültürel gelişimine harca.

Öğrenim ücretlerindeki bu artış evlenme ve çocuk yapma yaşını sürekli öteliyor. İkinci çocuğu düşünenlerin sayısı da her geçen gün azalıyor. Ortak gerekçelerinde de ”Daha iyi bir eğitim ve daha iyi bir gelecek sağlayamayacaksak neden çocuk yapalım” diyorlar. Bu gidişle özel okul fiyatları yüzünden genç çiftler arasında doğum kontrol yöntemleri tavan yapacak!