Umut Çelik / umut@businessworldglobal.com

1927 yılında Ankara’da küçük bir atölyede kurulan, bugün 50’den fazla küresel noktada hizmet veren bir Ar-Ge şirketine dönüşen Nurus, ismini ‘Nurus Teknoloji’ olarak değiştirerek gözünü global liderliğe dikti.

Nurus’ta bugün, üçüncü kuşak temsilciler işin başında. 1991 yılında bayrağı babaları Akın Gökyay’dan devralan Güran ve Renan Gökyay kardeşler, Nurus’u bambaşka bir yere taşıdı. Geçen yıl Ağustos ayında da Nurus Nurettin Usta Mobilya olan şirket ünvanını, Nurus Teknoloji Pazarlama Anonim Şirketi olarak değiştirdi. Nurus bugün, ofislerde verimliliği, çalışan sağlığını en üst seviyede tutan teknolojik koltuklar imal ediyor.

Nurus ürünleri, bugün Türkiye dışında 50 ülkede satılıyor. Almanya’da kurdukları şirket ile Avrupa pazarında büyüyorlar. Nurus Teknoloji Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay, Nurus’un artık sadece bir mobilya şirketi olmadığını teknolojik bir şirket olduğunun altını çizdi.

İŞE GİRDİKLERİ DÖNEM OFİS ÖLÇEKLERİ DEĞİŞİYORDU

1991 yılında işleri ağabeyi Renan Gökyay ile devraldıklarını söyleyen Güran Gökyay “Markalaşma yolculuğumuz da bu dönem başladı. Biz başladığımızda Ankara’da 13 kişinin çalıştığı bir imalathanemiz vardı. Anne ve babadan aldığımız iyi bir sermaye, iyi bir tahsil vardı. Onlardan devraldığımız, Ankara’da bulunan ama İstanbul’da tanınmayan bir markamız vardı. O dönemde Ankara’daki en büyük projelerin alıcısı devletin ta kendisiydi, dolayısıyla devlet bankalarıyla alışveriş ilişkisi içerisindeydik. Ne zaman ki 1991’de işleri biz üstlendik, markalaşma yolculuğumuz başladı. Nurus’un yolculuğunu Türkiye’nin ve dünyanın farklı dönemlerine göre değerlendirmek lazım. Bizim işe girdiğimiz dönem ofis ölçeklerinin değiştiği, yüksek binaların yapılmaya başladığı dönemler. Nurus’u büyüten de bu değişim dönemidir. Bankaların şubelerinde büyük değişim başladı ilk önce. Koç, Sabancı gibi büyük holdinglerin ofisleri de değişmeye başladı. Bunu diğer şirketler takip etti ve komple bir değişim başladı. Bu durum bizim de büyümemize önemli katkı sağladı” dedi.

“BİRÇOK MOBİLYACI BİZİM ÜRÜNÜ TAKLİT EDİP SATTI”

1991 yılında Tonya adını verdikleri Türkiye’nin ilk sistem mobilyası serisini çıkardıklarını anımsatan Gökyay “Bilgisayarlı sisteme uygun bir mobilya serisi. Renan ile ben o dönem özel sektöre de ürün çıkaralım istedik. Kamudan çıkıp özel sektöre üretim yapmaya karar verdik. Babamızı zor ikna ettik. Kamuda yönetim değişince işler zorlaşıyor. Hatta bir bankanın şube koltukları işini yapıyorduk. İş bitmeden teknoloji değişti. İşler çok yavaş yürüyordu kamu tarafında. Özel sektöre üretim yapmaya başladık. Tonya serisi o kadar çok tutuldu ki, birçok mobilyacı bizim ürünü taklit edip sattı. Bizde ürünlerin isimleri var. Haritayı açtık isim seçiyoruz. Artova, Biga, Tonya, Digor, Zigana var. Türkiye çok geniş bir mozaik. Mozaiğin içinden isimler seçiyoruz. İsimler, bulunduğu bölge ve coğrafya ile alakalı. Biz bunların hepsini taşımaktan çok keyif aldık. Zamanla bu ürünlerin birçoğu üretimden kalktı, çünkü çağın getirdiği yeniliklere uygun olarak yeni ürünlerin eskilerin yerlerini aldı” diyerek inovasyonda hep öncü olduklarını hatırlattı.”

“KRİZLER, İTHALAT YAPMAKTANSA KENDİ ÜRETİMİMİZİ DESTEKLEMEMİZ GEREKTİĞİNİ ÖĞRETTİ”

Nurus’un ilk modern fabrikasının temelini, yine Ankara’da 1993 yılında attıklarını aktaran Nurus Teknoloji Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay “Ankara, lojistik olarak da önemli bir yer. Ülkenin orta yeri. Her yere kolayca ulaşılabilen bir şehir. O dönem, ciddi bir sanayi şehri haline gelmeye başladığı, teknolojik yatırımların da sanayi yatırımlarının da atılmaya başladığı bir dönem. 90’lardan bugüne gelindiğinde ise durum çok daha farklılaşıyor. Bugün, 140 civarında ürün ailemiz, 7 bin 500 adet farklı ebatta ürünümüz var. Bir dönem bunların bir kısmını yurtdışında imal ettiriyorduk. Tabii Türkiye’deki bir takım krizler, bir takım sorunlara çözüm bulmayı zorladı. İthal değil, kendimiz üretmemiz gerektiğini öğretti. Geçen yılı, 46 milyon euro ciro ile kapattık. Bu yıl 60-65 milyon euro aralığında ciro bekliyoruz. Kârlılıkta da ciroda da büyüdük” diyor. Ürünlerde en önemli konunun kalıp yatırımları olduğunu ileten Güran Gökyay şöyle devam etti: “Yatırımlar sürekli yapılıyor. Devam eden bir yatırım sürecimiz var. 2023 yılında 15 milyon euro yatırım yaptık. 2024 yılında da 10 milyon euro’luk yatırım yapacağız. Yatırımlarımız yine Ankara’da. Nurus kendi teknolojisini üreten bir şirket haline geldi. İsmimizi de Nurus Teknoloji diye değiştirdik. Teknoloji üreten ve pazarlayan bir yapıya dönüştük. Biz kullandığımız enerjinin yüzde 80’ini güneşten elde ediyoruz. Fabrikanın çatılarında solar paneller bulunuyor. Karbon emisyonumuz çok düşük. Her şeyi aynı tesislerin içinde üretiyoruz. Ürün dağıtımımızı da elektrikli araca çeviriyoruz”

İNGİLTERE’DE AKUSTİK KABİN PAZARINDA ÇOK İYİYİZ

Akustik kabinlerin artık çalışanlar tarafından talep edildiğinden bahseden Gökyay, “Bu kabinler, 30.2 desibele kadar ses sönümlemesi özelliğine sahip. Bu sayede dış dünyadan gelen rahatsız edici sesleri kesebiliyor ve konsantre şekilde çalışabilmenize olanak sağlıyor. Calma X adlı akustik kabinlerimizde, aynı zamanda iç mekan hava kalitesinin insan sağlığının gerektirdiği seviyelerde düzenlenebilmesi adına özel bir havalandırma sistemi mevcut. Dolayısıyla yurt içi ve yurt dışından çok sayıda talep var. Özellikle İngiltere’de aylık yaklaşık 200 adetlik sipariş rakamıyla pazarda üçüncü sıraya yerleştik. Bu kabinlere Türkiye’de de ilgi çok yüksek” dedi.

ÇALIŞMA KOLTUĞUNDA TÜRKİYE’NİN ÖNCÜ MARKASI

Gökyay, sözlerine “Bu yıl 100 binin üzerinde çalışma koltuğu sattık. Gelecek yıl hedefimiz 200 bin adet. İhracat pazarlarından ciddi rakamlarda koltuk talebi geliyor. Pandemi öncesinde Çin’e doğru giden talepler, pandemi ile birlikte bize gelmeye başladı” şeklinde devam etti.

“KADIN GÜCÜNE İNANIYORUZ”

Kadın gücüne inanan bir firma olduklarını büyük bir gururla anlatan Nurus Teknoloji Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay “Yönetim kurulumuzun yüzde 60’ı kadınlardan oluşuyor. Nurus’ta tasarım ve mühendislik pozisyonlarının yüzde 70’i kadınlar tarafından yürütülüyor, AR-GE merkezinde çalışanların ise yüzde 43’ünü kadınlar oluşturuyor. Türkiye standartları için oldukça yüksek bir rakam olan bu sayı, Nurus’un istihdam politikasının bir parçası” diyerek sözlerini tamamladı.