Business World Global

Lojistik ülke Türkiye

Lojistik ülke Türkiye
15 Mart 2024 - 17:11

Dr. Hakan Çınar- Dış Ticarete Yön Verenler Derneği (DIŞYÖNDER) Yönetim Kurulu Başkanı

Geçmişte ülkemiz için lojistik üs derdim, artık lojistik ülke olarak adlandırıyorum. Çünkü ülkemiz özellikleri ve hizmet sektöründeki becerileri ile gerçek anlamda bir lojistik ülke konumunda. Öyle ki, bu konudaki misyonumuzu daha iyi oturttuğumuz takdirde, dünyanın gerek ticari eşya, gerekse yolcu taşımacılığında tam bir lojistik ülke olabilmesi bence içten bile değil.

Düşüncem bu olsa da, reel durumda bazı eksikliklerimizin varlığını inkâr edemeyiz. Türkiye’nin lojistik üs olabilme adına her tür coğrafi şarta sahip olmasına rağmen, mevzuatlarımızın bu duruma tam anlamıyla ayak uyduramadığından her daim söz ederim. Yanı sıra son dönemde sıkça dile getirdiğim Gümrük Birliği’ndeki güncellemeler içerisinde yer alan ve Türk karayolu taşımacılığına kısıt getiren hususların da iyileştirilmesi ile avantajlarımızın artacağı muhakkak.

Ülkemizin stratejik bir coğrafyada bulunduğunu belirtmem lazım. Savaşları ve yaşanan kaos ortamını da göz önünde bulundurduğumuzda, gün geçtikçe gerek Ortadoğu, gerek Rusya-Ukrayna hattı, gerekse doğu bloku ve Kuzey Afrika hattındaki önemimiz de gün geçtikçe artmakta. Lojistik hizmetleri günümüzde gayri safi milli hasılanın %10’u düzeylerine tekabül etmekte ki gerçekten önemli bir oran olduğuna hiç şüphe yok.

Türkiye’de son birkaç yılda önemli ölçüde büyüyen lojistik sektörünün hacmi 60 milyar dolar seviyesini aşmış du- rumda.

Küresel lojistik pazar büyüklüğüne baktığımızda, 2022 yılında 10,5 trilyon dolarlık bir lojistik pazarın varlığı hesaplanırken, e-ticaret endüstrisindeki talep artışı ile küresel lojistik pazar büyüklüğünün 2032 yılına kadar yaklaşık 18,23 trilyon ABD dolarına ulaşması yapılan hesaplamalara göre karşımıza çıkmakta.

Verilere göre bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin toplam ciroları ise, yıllık ortalama yüzde 30’luk artışla 20 milyar dolara ulaştı. Bu değişimin en büyük göstergeleri, şirket sayısındaki azalma ve rekabetin yönü. Öngörüm, bu büyümenin daha da artacağı yönünde. Ancak büyüme devam ederken, şirket sayısının azalmasını da ön görmek gerekiyor. Yıllar öncesinden beri, birleşme ve satın almalarla yaşanacak bu azalmadan söz ettiğimi belirtmeliyim. Rekabet fiyat odaklılıktan, teknoloji odaklılığına geçmiş olmasına rağmen, küresel dünyadaki pandemiyle başlayan süreç, enflasyon ile mücadele ve navlun artışlarıyla birlikte yeniden fiyatın ön plana çıkmasına sebebiyet vermiş durumda.

Rekabet koşullarının alabildiğine yoğunlaştığı bu dönemde tüm firmaların Tedarik Zinciri Yönetimini etkin, verimli ve asgari maliyetle gerçekleştiriyor olma ihtiyaçları pazarda kalıcı olabilme adına belki de en başta gelen öncelikleri halini almış durumda. İşte bu sonuç, tedarik zinciri yönetiminin en önemli halkası olan, maliyet ve verimlilik açısından aynı zamanda en hassas noktasını teşkil eden lojistikteki verimlilik de son derece önem kazanıyor.

Günlük kullanımımızda ve rekabetçi anlamda bakıldığında “değer” kelimesi, bir şirketin ürettiği ürünlerin veya hizmetlerin karşılığında müşterilerin ödemeye gönüllü oldukları tutar olarak ifade edilir ve genellikle de toplam ciro ile ölçülür. Dolayısı ile ortada müşteri için üretilmiş bir değer olduğundan, bu bedelin, bahse konu üretim için katlanılan maliyetten fazla olması gerekliliği ortaya çıkar. Bunların sonucunda da kar rakamı ortaya çıkmış olur. Değer yaratıcı faaliyetler olarak; başta tasarım olmak üzere, üretim, pazarlama, dağıtım gibi faaliyetler sıralanabilir. Bu faaliyetler, günümüz literatüründe esas faaliyetler olarak nitelendirilmiş olup, aynı zamanda ürünün satışı, müşteriye teslimi ve satış sonrası faaliyetleri de aynı kapsamda değerlendirilir. Detaylı incelemelere baktığımızda “Esas Faaliyetler”in beş ana faaliyet kategorisine ayrıldığını görürüz. Bunlar;

Dünyada önce pandemi, ardından Rusya-Ukrayna savaşı ile başlayan tedarik zincirindeki akış problemi ile maliyetller yükselirken, dengeler de önemli ölçüde bozuldu. Kriz dönemleri tüm firmaların içlerine dönüp maliyetlerini analiz ettiği, ve neyi yaparak tasarrufta bulunur ve aynı verimliliği sağlarızı araştırdığı dönemlerdir. İşte bu dönemlerde firmalar; gerçekte maliyetlerinin çok önemli bir bölümünü Tedarik Zinciri Yönetimi’ndeki halkaların oluşturduğunu ve burada nasıl bir tasarruf yapılabileceğini daha derinlemesine etüt etmeye başlarlar. Dünyada her alanda ihtisaslaşmanın öne çıkarak; herkesin işini daha iyi yapmaya çalıştığı bir dönemde de doğal olarak böylesine önemli bir süreç hatta süreçlerin uzmanları yani lojistik firmaları tarafından üstlenilmesi de kaçınılmaz hale gelmektedir.

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
EN ÇOK KAZANANLAR
    EN ÇOK KAYBEDENLER
      EN ÇOK İŞLEM GÖRENLER
        BUGÜN 1000TL NE OLDU?
        • -

          BORSA

        • -

          DOLAR

        • -

          EURO

        • -

          ALTIN

        KUR ÇEVİRİCİ

        Para Birimi

        Çevrilecek Para Birimini Seçin

        Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.

        [reklam]