Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye’nin 2023 büyüme rakamlarını açıkladı. 2023 yılında gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) yüzde 4,5 büyüdü. Türkiye, AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. GSYH böylece ilk kez 2023 itibarıyla 1 trilyon dolarlık büyüklüğü aşarak 1 trilyon 118 milyar 593 milyon dolara ulaştı.
Genelde ekonomik büyüme sadece bir kavram olarak kalır ve yaşanan hayata faal olarak bir etkide bulunmaz. Bunun yerine televizyondan seyreden halk “Vay be büyümüşüz yine… helal olsun bize” diyerek 1-2 saniye süren sevinme evresinden sonra ekmek parası için debelenmeyi sürdürürler.
Büyümenin sürdürülebilir olanı makbuldür. Yoksa bir sene kriz yaşayıp, ardından muazzam büyümek matah değildir. Zira GSMH’nin büyümesinin ölçülmesi bir önceki seneyi baz alarak yapıldığı için, bir önceki sene küçülen bir ekonomi, normal bir performans sergilese dahi, baz alınan yıldan dolayı yüksek büyüme sağlanmış gibi gözükecektir ancak bu sadece yanılgıdan ibarettir.
Ekonomik büyümenin aslında yalan bir kavram olduğunu söyleyebiliriz ve ekonominin büyük olması ekonominin iyi olduğu anlamına gelmez. Ekonomik büyüme üretimle ilgili bir kavramdır. Üretim ne kadar çoksa ekonomik büyüme de o kadar çok olur. Mesela çok nüfuslu Çin’in büyük bir ekonomiye sahip olması bu açıdan normal, ama asıl olan kişi başına düşen gelir ve insanların yaşam standartlarıdır.
En basitinden enflasyondaki yükseliş durmadan vatandaşın cebini yakıyor. Maaşlara gelen zamların etkisiyle neredeyse her kaleme uygulanan zamlar, gelecek dönemde enflasyon rakamlarındaki yükselişi durmadan tetikliyor.
Suni ve çarpık büyüme ülkemizin enflasyon, kur, döviz rezervleri, hazine borcu, bankaların kredi portföyü, ülke risk primi (CDS) gibi çok sayıda göstergede oynaklığa neden oluyor. Bu büyüme makroekonomik ve finansal dengeleri ciddi biçimde bozma pahasına elde edilmeye devam ediyor.
Büyümeyi cebinde hissetmeyen vatandaş soruyor: Neremiz büyüdü?
Ey vatandaş: Büyüdük büyüdük ama bak ellerimiz boş kaldı!