Türkiye’nin en büyük buğday unu üreticilerinden ve ihracatçılarından Doruk Un, tarladan sofraya tüm alanları kapsayan tarım ve gıda sanayicisi kimliğini ve tarım alanındaki milli gücümüzü daha da ileriye taşıyacak çalışmalara imza atıyor.

Sürdürülebilir tarım ve verimlilik esaslı üretimi odağına alan ve kendi tohumunu kendi üreten tek un üreticisi Doruk Un, tarım ülkesi olan Türkiye’de ekim alanlarını ve verimliliği artıracak tohum çalışmaları kapsamında Marmara Bölgesi’nde 80’e yakın tohum geliştiriyor. Doruk Tohumculuk’un Trakya Bölgesi’ndeki buğday Ar-Ge ıslah çalışmaları değişen iklim koşullarına adapte olmuş bir büyüme  periyodu ile gelişimine devam ederken şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap; mevcutta teknik bakım, ilaçlama ve gübreleme süreçleri devam eden mahsullerin 20 Nisan itibari ile daha hızlı büyüme göstererek başaklanma dönemine girmesini beklediklerini ifade ediyor.

Hızlı iklim geçişlerine ve kuraklığa dayanıklı çeşitler üzerinde çalışılıyor

Şubat ayından sonra Mart ayında da yağışların seyrek olması dolayısıyla mahsüllerin etkilendiğini belirten Erbap, ‘Bahara hızlı geçiş sebebi ile serin iklim tahılları grubunun olmazsa olmazı vernalizasyon isteği (soğuklanma ihtiyacı) tamamlanmadı. Bitki ılıman bir yıl geçiriyor, yağış az, bitki hızla büyüyor ve aşırı bilinçsiz gübreleme yapılıyor. Bu faktörler ileride bitkinin verimi için en önemli dönem olan döllenme döneminin gece- gündüz arasındaki sıcaklık farkının arttığı, stres koşullarının arttığı zamana denk gelmesi, hastalık ve zararlıların baş göstermesi gibi olumsuz faktörler doğurabilir. Ne yazık ki bu da rekolte ve verime etki etmektedir. Doruk Tohumculuk olarak geliştirdiğimiz tohum türleri soğuk sıcak farklılıkları ve kuraklığa dayanıklılığı ile olası verim düşüşlerini engelleyecek ve ciddi oranda verim artışı getirecek. ‘diyor.

‘Bizim avantajlı olduğumuz en önemli konu ekim zamanı. Ekimi daha geç yaparak bitki gelişiminin değişen iklim koşulları ve yağış rejiminin bitki için yetersiz olduğu yılda asıl suya ihtiyaç duyduğu dönemi en kazançlı hale getirebiliyoruz. Hastalıklara, zararlı böceklere, soğuk sıcak farkına daha dayanıklı, daha az gübre ve ilaca ihtiyaç duyarak daha yüksek verim getiren çeşitler ile ilgili çalışmalarımız planladığımız gibi devam ediyor. ‘ şeklinde konuşan Erbap, İç Anadolu Bölgesi’nde çoğaltım modeli deneme deseni ile ekim yapıldığını belirtiyor. Kıştan çıkış, soğuk zararı gözlemleri, erken dönem kök hastalıkları gözlemleri alınan ve yüksek performans gösteren çeşitlerin seleksiyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Erbap, gübreleme ve ilaçlama uygulamaları sonrasında tohumların gelişim (sapa kalkma) döneminde olduğunu ve büyüme periyotlarının istenen dönemde olduğunu ifade ediyor.

Tohumculuk çalışmaları kapsamında Türkiye ortalamasının üç katı verim yakalandı

Doruk Tohumculuk çatısı altında Ar-Ge çalışmaları kapsamında sahada olan marka, geçtiğimiz yıl hasat dönemi ardından yapılan değerleme çalışmalarında hastalık ve kuraklığa dayanıklılık, kalite ve rekolte bakımından tüm testleri başarıyla geride bırakmıştı. Türkiye buğday verimi ortalaması dekara 250-300 kg, Trakya ortalaması dekara 300-400 kg iken Doruk tarafından yeni geliştirilen aday tohumların 5 adedi dekara 700 ile 900 kg verim vererek üç katı verime ulaşmıştı. Dünyada ve Türkiye’de en önemli kalite parametresi olarak kabul edilen protein değerinde Türkiye ortalaması % 11.50 – 12.50 iken, aday tohumlar %14.5-16.5 arasında değerlendirildi. Kimyasal ilaç ve gübre kullanımını %50 oranında azaltarak girdi maliyetlerinden de avantaj sağlayan Doruk Tohumculuk, önümüzdeki yıldan itibaren geliştirdiği 4 buğday çeşidinin satışına başlayarak Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak. Yapılan çalışmalara göre önümüzdeki ekim döneminde aynı alanlara aynı miktarda geliştirilen buğday tohumu ekildiğinde, hasat döneminde bugünkü üretimin en az %50 fazlası elde edilecek. Bu rakamlara ulaşırken çiftçilerle işbirliği yaparak daha kaliteli ürünü daha az maliyetle elde etmeyi hedefleyen marka, Türkiye’nin un ihracatı için dışardan gerçekleştirdiği ithalatı tamamen durdurması ve rekabetçi bir ihracatçı olması adına çalışmalarını sürdürüyor.

Marka, çiftçiye ve Türk tarımına değer katan ‘Geleceğe Tohum’ projesi ile sahada

Doruk Un’un iştiraki Doruk Tohumculuk’un öncelikli olarak deprem bölgesinden başlattığı ‘Geleceğe Tohum’ hareketi, her yıl farklı bir bölgede sertifikalı tohumun önemi ve tarım faaliyetleri alanında bilinçlendirme çalışmalarına ev sahipliği yaparak milli değerimiz olan tarımı ve sertifikalı tohumu hak ettiği değere ulaştırmak adına çalışıyor. Projenin ilk ayağı olarak Tarım İl Müdürlüğü işbirliği ile Hatay Kırıkhan’da bedelsiz ekmeklik buğday tohumu dağıtımı gerçekleştiren Doruk Un, deprem bölgesinde 1000 dekar alanın tarıma kazandırılmasında önemli bir rol üstlenmişti. Bedelsiz dağıtılan ekmeklik buğday çeşidi gelişme dönemi olarak Nisan ayı itibari ile başaklanma dönemine giriyor. Bölgede şartların elverişsiz olması, imkanların kısıtlı olması ve minimum girdi ile ekim yapılması gibi olumsuzluklar sayesinde Doruk tohumların sağladığı verimlilik artışı önümüzdeki süreçte değerlendirilerek bölge tarımı ile ilgili planlamalar yapılabilecek.

Üretimden depolamaya, lojistikten özel ürün geliştirmeye kadar entegre süreç

Teknolojik tarımsal verileri ve ar-ge çalışmalarını çiftçilerle buluşturan Doruk Un, tohum, ekim, ilaçlama, gübre ve hasat aşamalarında oluşabilecek kayıpları tespit ederek çözüm önerileri sunuyor. Türkiye un ihracatında en büyük şirketleri arasında yerini alan Doruk Un, yıllık 438 bin ton buğday kırma kapasitesi, yıllık 350 bin ton un üretimi, 20 bin m2 ileri teknoloji tesisi, her geçen yıl genişleyen satış & dağıtım ağı ile büyümesini sürdürüyor. Afrika, Asya, Güney Amerika ve Orta Doğu bölgelerindeki 41 ülkeye ihracat gerçekleştiren Doruk Un, kaliteli ürün ve hizmet yaklaşımı ile üretimden depolamaya, lojistikten özel ürüne güçlü bir entegre yapılanmaya sahip. Doruk Un, evsel kullanımdan fırın ve restoranlara, otellerden baklava ve hamurculara kadar geniş bir skalada ihtiyaca ve kullanım amacına özel ürünler geliştiriyor.