Umut Çelik / Business World Global Yazı İşleri Müdürü
Uzun zamandır yıldızları barışmayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u bu sefer direkt hedef aldı. Daha önce Bağlıkaya, yaptığı açıklamada “Turizm verileri tamamen palavra” ifadelerini kullanmıştı. Şimdi ise olay çok başka boyuta geldi.
Bağlıkaya sosyal medya hesabından “Turizm Yüzyılı” çalışma planı ve programını başlattık. Bu program çerçevesinde turizmin tüm paydaşlarıyla olduğu gibi, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’la da çalışmaya istekliydik, ancak tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen sonuç istediğimiz gibi olmadı. Bugün gelinen noktada Sayın Bakan, göreve geldiği günden beri kurumumuzdan hiç eksik etmediği müfettişleri aracılığıyla elde ettiği bilgileri manipüle ederek, sosyal medya fenomenlerini, gazetecileri, bürokratları, siyasileri ve hatta bakanları telkin ederek, kamu imkanlarını da kullanarak aleyhimize kamuoyu oluşturma faaliyetlerini uzun bir süredir yürütmektedir. Sayın Bakanın bu tavrının ve yaptıklarının kimseye bir yararı olmadığı gibi, yalan bilgiyi yayması da suç niteliği taşımaktadır. TÜRSAB; 15 bin üyesi, 34 Bölge Temsil Kurulu ve 16 İhtisas Başkanlığı ile yarım asrı geride bırakmış kamu kurumu niteliğinde bir meslek birliğidir. TÜRSAB ailesi olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin politikalarına uygun bir şekilde ülkemizin turizmine faydalı çalışmalar yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Turizm acentalarının başkanı, başta gazeteciler olmak üzere birçok kesimi zan altında bırakan ifadeleri kullanmaktan çekinmedi. TÜRSAB kurulduğu günden beri hep polemiklerle gündeme gelmeyi seviyor. Firuz Bey, yıllar süren Başaran Ulusoy dönemini bitirdiğinde turizm sektöründe uzlaşmayı ummuştuk. Gelinen noktada görünüyor ki pek başarılı olunamamış.
Booking gibi Türkiye’yi dünyaya tanıtan platformları engellettirip ‘her şey dahil’ rezaletine bu ülkeyi mahkum eden, turizm cenneti ülkeyi Avrupa’nın emekli bahçesi ve Orta Doğu görgüsüzlük merkezi haline getiren bu anlayış çok şey kaybettiriyor.
Yoksa TÜRSAB, Kültür ve Turizm Bakanlığını yok sayarak kendi başına Turizm Bakanlığı mı kurmak istiyor?