Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, küresel ölçekli şirketlerin alım ofislerinin temsilcileri ile birlikte deprem bölgesine gerçekleştirdiği ziyarette, bu yılın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine oranla değer olarak yüzde 5,2 düşen ihracatın yılın son çeyreğinden itibaren toparlanmasını öngördüklerini söyledi. İş dünyasını frenleyen belirsizliklerin seçimlerin ardından büyük ölçüde ortadan kalktığına dikkat çeken Kaya, “Türk hazır giyim sektörü olarak yeni hükümetimizden ihracatımızı artırıp rekabet gücümüzü korumamız için finansmana erişim olanaklarının artırılmasını ve döviz işlemleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını; istihdam kaybının önüne geçmek için ise yıl sonuna kadar kısa çalışma ödeneğinin sağlanmasını bekliyoruz” dedi.
Hazır giyim sektörünün kapsayıcılığı en yüksek sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), geçtiğimiz Nisan ayında aralarında uluslararası alım ofislerinin de olduğu destekçileri ile birlikte Adıyaman’da 308 konteynerlik bir yaşam alanı kurmuştu. TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, Türkiye’den yıllık 21 milyar dolarlık alım yapan ABD ve Avrupa merkezli uluslararası alım ofislerinin temsilcileri ile birlikte Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi’ni (OSB) ve konteyner kenti ziyaret etti. Adıyaman’ın ardından Gaziantep’e ve depremin merkezi Kahramanmaraş’a geçen heyet, Kahramanmaraş’ta da OSB ve bir çadır kente giderek, incelemelerde bulundu.
Türk hazır giyim sektöründe yılın ilk beş ayını değerlendiren TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Geçtiğimiz yılın başından itibaren başta Türk lirasının değerlenmesi olmak üzere, kredi ve döviz işlemlerine getirilen koşullar ve kısıtlamalar sektörün üretim, ihracat, yatırım ve istihdam göstergelerini negatif yönde etkiledi. Buna ihracat pazarlarımızdaki yavaşlama ve deprem felaketi de eklenince sektörümüz bu yılın ilk beş ayında ihracatta değer olarak geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 5,2, miktar olarak yüzde 13,6 düşüş yaşadı. Yine aynı dönemi karşılaştırdığımızda kapasite kullanımı da yüzde 84’ten yüzde 77,6’ya indi. İstihdamda da 2022 yılı Ağustos ayından sonra yaklaşık 30 bin kişilik kayıp söz konusu” dedi.
“Önlemler alınırsa yılın son çeyreğinde toparlanma başlar”
Seçimlerin ardından başlayan süreçle birlikte önümüzdeki döneme ilişkin daha olumlu koşullar oluşacağını öngördüklerini söyleyen Kaya, toparlanma sürecinde ekonomi yönetiminden beklentilerini ise şu sözlerle açıkladı; “Serbest piyasa koşullarına hızla dönülmesi, döviz işlemleri, faizler ve fiyatlar üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması, fiyatların piyasa arz-talep dengeleri içinde belirlenmesi sektörün toparlanma sürecini hızlandıracak öncelikli adımlar. Bununla birlikte Türk lirasının gerçek değerine ulaşmasını ve ardından sağlanacak fiyat istikrarı ile TL’de öngörülebilirliğin artırılmasını bekliyoruz. Firmalarımızın finansmana erişimlerini sağlamak için kredi kullanımına getirilen koşulların ve kısıtlamaların azaltılması, Eximbank kredi olanakları ile kamu ve özel bankaların ihracat kredisi işlevlerinin yeniden artırılması yönünde beklentimiz bulunuyor. Dövize dönüşün sınırlanmaması da bir başka beklentimiz. Ayrıca yatırım teşviklerinde yeşil ve dijital dönüşüm ile otomasyon yatırımlarında mevcut firmalara yerinde teşvik verilmesi sektörümüze büyük bir ivme kazandırır. Bu da yılın son çeyreğinde itibaren bir toparlanma olmasını sağlar.”
“Kısa çalışma ödeneği sektöre nefes aldırır”
Yüksek iş gücü maliyetleri nedeniyle Türk hazır giyim sektörünün özellikle Asya ülkelerine karşı rekabet gücünün azaldığına dikkat çeken Kaya, “Bu kapsamda asgari ücrette sağlanan desteklerin artırılarak korunması sektörümüz adına çok önemli. İstihdam gücümüzü korumak için yıl sonuna kadar kısa çalışma ödeneği kullanımının sağlanması da sektörümüze nefes aldıracaktır” açıklamasında bulundu.
Sanem Dikmen: “Sektör rekabeti sürdürmek için katma değerli üretim yapmalı”
TGSD Başkanı Sanem Dikmen ise normalleşme süreci ile birlikte hazır giyim sektörü için yeniden uygun koşullar oluşacağını belirterek, “Ancak içeride ve dışarıda koşulların iyileşmesi tek başına sektörün rekabetçiliği için yeterli olmayacaktır. Türk hazır giyim sektörü mevcut koşullardan bağımsız olarak bir dönüşüm süreci içinde ve tüm firmalar da buna ayak uydurmalı. Dönüşümün ilk ayağını sürdürülebilirlik uyumu, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm oluşturuyor. Bu alanlarda yatırımlar kesintisiz olarak devam etmeli. İkinci aşamada ise katma değerli üretim geliyor. Eğer Türk hazır giyim sektörü bu değişimi yapmaz, mevcut üretimine devam ederse rekabet gücünü büyük ölçüde kaybedecek. Bu nedenle maliyet/fiyat rekabet alanından kalite/fiyat rekabet alanına geçişi sağlayacak üretim ve ihracat ürün yelpazesine geçiş kaçınılmaz” şeklinde konuştu.
“Deprem bölgesinde çarklar dönmeye devam ediyor”
Alım ofislerinin temsilcilerine de bir çağrı yapan Dikmen, “Alım ofislerimiz, depremin ilk anından itibaren bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için yaptığımız çalışmalara önemli katkı sağladı. Adıyaman’daki konteyner kentin kurulumuna da büyük destek verdiler. Şimdi hem kapasiteleri doldurmak hem de bölgenin sorunlarını giderebilmek için eskisinden daha da fazla desteklerine ihtiyacımız var. Bu ziyaretimiz ile de yerinde tespit ettiğimiz üzere deprem bölgesindeki üretimimizde bir sıkıntımız yok, çarklar dönmeye devam ediyor” dedi.
Konteyner kentte 1.200 kişi yaşıyor
Adıyaman OSB’nin yanında 22 dönümlük arazide kurulan TGSD Konteyner Kent ve Yaşam Alanı’ndaki 324 konteynerde yaklaşık 1.200 kişi yaşıyor. Hemen yakınında aile sağlığı merkezi olan alanın içinde de Halk Eğitim Merkezi, kütüphane, psikososyal destek merkezi, anaokulu, çocuk parkı ve çamaşırhane bulunuyor. Bir evin tüm temel ihtiyaçlarını kapsayacak şekilde tasarlanıp tefriş edilen barınma konteynerleri ile hazır giyim sektörünün en önemli merkezlerinden biri olan Adıyaman’da barınmanın ötesinde iyi yaşam koşulları sunulması, göçün önlenmesi ve üretimin devamlılığına katkı sağlanması hedeflendi.