Business World Global

TFI TAB Gıda, Sektörün Yeni Normal Standartlarını Belirliyor.

TFI TAB Gıda, Sektörün Yeni Normal Standartlarını Belirliyor.
19 Ağustos 2020 - 13:27

 TFI TAB Gıda yatırımları ve çeyrek asırlık tecrübesiyle gıda güvenliği, Hijyen ve Dijital Uygulamalarıyla Sektörünün Yeni Normal Standartlarını Belirliyor.

2500’ ü aşkın restoran ve 55 bini aşkın çalışanıyla Türkiye Hızlı Servis Restoran (HSR) pazarının lideri ve Çin’in en hızlı büyüyen HSR zinciri işletmecilerinden biri olan TFI TAB Gıda Yatırımları, hijyen ve gıda güvenliğindeki üst düzey standartları, et, ekmek, patates, salata dahil birçok ürünü kendi fabrikalarında ürettiği, tamamı kendi kontrolünde olan tedarik zinciri, Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış restoranları ve yakın teması ortadan kaldıran yenilikçi ve dijital uygulamalarıyla kontrollü sosyal yaşam döneminde de sektöründe öncü ve rol model olmayı sürdürüyor.
Çin’de çok büyük bir operasyon yönettiklerini ve Covid-19 sürecinde Çin’deki deneyimleri sayesinde Türkiye’deki operasyonlarını başarıyla sürdürdüklerini söyleyen TFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Üyesi ve TAB Gıda CEO’su Caner Dikici, “Türkiye’de 1.200’den fazla, Çin’de 1.300’den fazla olmak üzere dünya çapında 2.500’den fazla restoranımız ve 55 bini aşkın çalışanımızla müşterilerimize kaliteli, güvenli ve lezzetli ürünler sunarak her geçen gün kendimizi yenilemeyi sürdürüyoruz. Yeni dönemde aralıklı masalar, maske kullanımı, ateş ölçümü, “Siparişimi Kapıya As’’, ‘’Temassız Teslimat’’ ve ‘’Güvenli Paket’ uygulamalarımızın yanı sıra hijyen ve gıda güvenliğine yönelik halihazırda aldığımız önlemleri yetkilendirilmiş kurumlarca tescillemek amacıyla TGA başvurularımızı tamamladık. “Ne Yediğini Bil” dijital platformuyla, ürünlerimizin üretimden tüketime kadar her aşamasını online olarak paylaşan bir şirket olarak, hijyen ve gıda güvenliği standartlarımızı daha da yükselterek bu dönemde de sektörümüze öncü olmaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’deki başarılı operasyonları ardından, 2012 yılında çeyrek asırlık tecrübesini yurt dışına da taşıyarak oldukça zorlu bir pazar olan Çin hızlı servis restoran (QSR) sektörüne giren, kısa sürede büyük bir başarıya imza atarak hızlı servis restoran işletmeciliğinde dünyanın sayılı şirketlerinden biri olan TFI TAB Gıda Yatırımları, Türkiye’de 1.200’den fazla, Çin’de 1.300’den fazla olmak üzere dünya çapında 2 bin 500’den fazla restoranı ve 55 bini aşkın çalışanıyla küresel ölçekte büyümesini sürdürüyor. Şirket Türkiye ve Çin’le birlikte, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Gürcistan olmak üzere 5 farklı ülkedeki operasyonlarını başarıyla yürütüyor.

TFI TAB Gıda Yatırımları çatısı altında faaliyetlerini sürdüren TAB Gıda, Türkiye’nin hızlı servis restoran zinciri sektörüne, Burger King, Sbarro, Popeyes, Arby’s gibi dört global, Usta Dönerci ve Usta Pideci ile iki ulusal olmak üzere toplamda 1.200’den fazla hızlı servis restoranıyla liderlik ediyor. Çin’de ise stratejik büyüme hedefleri doğrultusunda Burger King markasının ve kısa bir süre önce başladığı Çin Popeyes operasyonunu yürütüyor. Türkiye’de neredeyse her şehirde, Çin’de ise 200’e yakın şehirde tüketicileri kaliteli, güvenli ve lezzetli ürünleriyle buluşturuyor.

“Çin’de edindiğimiz deneyimle Türkiye’de hızlı ve doğru kararlar alarak pandemi sürecini başarıyla yönettik.”

Covid-19 sürecinde, Çin’deki deneyimleri sayesinde Türkiye’deki operasyonlarını başarıyla yürüttüklerini dile getiren TFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Üyesi ve TAB Gıda CEO’su Caner Dikici, “Çatı şirketimiz TFI TAB Gıda Yatırımları ile salgının çıkış noktası olan Çin’de de pazarın en büyük oyuncularından biriyiz ve Batı’da Wulumuqi’den Doğuda Şangay’a kadar uzanan büyük bir operasyon yönetiyoruz. Çin’de de operasyonunu yürüttüğümüz Burger King markasının kendi küresel operasyon temel performans göstergelerine göre en iyi performansı gösteren işletmesiyiz. Zincirin dünyadaki restoranlarının yüzde 10’u TFI’a bağlı. Oldukça kısa sayılabilecek bir sürede Çin’deki restoran sayımız Türkiye’deki restoran sayımızı aştı. Bu başarıdan aldığımız güç ve cesaretle, Covid-19’un getirdiği olumsuz koşullara rağmen bu yıl Çin Popeyes operasyonumuza başladık. Burger King ile Çin’de gösterdiğimiz başarıyı, Popeyes ile tekrarlayacağımıza inanıyoruz. Böylesi zorlu bir dönemde 4 Popeyes restoranı açtık. 10 yıla kadar sisteme 1.500 yeni Popeyes restoranı eklemeyi hedefliyoruz. Covid-19’un Çin’de başlaması, bir öğrenme süreci ve deneyim sağladığı için bizim Türkiye operasyonlarımız açısından bir şanstı. Hem çalışan ve müşteri sağlığı hem de işlerimizin sürdürülebilirliği açısından Çin deneyimimiz bize çok katkı sağladı. Oradaki tecrübemiz sayesinde, Türkiye’de henüz vaka görülmeden attığımız adımlarla, hızlı ve doğru kararlar alarak pandemi sürecini başarıyla yönettik” dedi.

Pandemi, gıda güvenliği için tedarik zincirinin ve endüstriyel tarımın kritik önemini ortaya koydu

Pandemi sürecinin gıda güvenliği için tedarik zincirinin ve özellikle endüstriyel tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getiren Caner Dikici; “Bu olağanüstü dönemde ekonomik aktivitedeki en büyük sorunlardan biri tedarik zincirinde yaşandı. Bu süreç, her konuda olduğu gibi bu alanda da artık yeni iş modellerini düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Biz TFI TAB Gıda Yatırımları olarak et, ekmek, patates, salata dahil birçok ürünü kendi fabrikalarımızdan sağlıyoruz. Sebze ve dağıtımı da içeren tüm bu tedarik operasyonunu TAB Gıda ekosistemi içerisinde çözümlüyoruz. Ürünlerimizin üretim, hazırlanma ve servis edilme aşamalarının tamamı kendi gözetimimiz altında. Bu süreçte daha da önemli hale gelen soğuk zincir yönetimi ve tedarik konusunda, sektörün genelinden farklı olarak ciddi avantajımız olduğunu söyleyebilirim.

Bu süreç aynı zamanda endüstriyel tarımın ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Endüstriyel tarım, böylesi dönemlerde gıda temininde ve gelecek yılın planlamasında sorun yaşanmamasını sağlıyor. TFI TAB Gıda Yatırımları çatısı altındaki et ve patates fabrikalarımız bu konuda çok güzel örnekler sunuyor. Örneğin bizim patatesin hazırlığı 3 sene önceden yapılıyor. Bölgedeki çiftçilerimizle sözleşmeli tarım yapıyoruz. Çiftçilerimiz, kendilerine verdiğimiz tohumlarla üretiyor, biz de satın alma garantisi doğrultusunda ürünü onlardan alıyoruz. Et, ekmek, patates, salata dahil birçok ürünümüzü kendi fabrikalarımızda ürettiğimiz, tamamı kendi kontrolümüzde olan tedarik zincirimiz sayesinde pandemi sürecinde de hiçbir tedarik sorunu yaşamadık. Bu tür modelleri ülkemizde daha da yaygınlaştırırsak ülkemizi gıda açısından çok daha sürdürülebilir hale getirebiliriz.” dedi.

Tüketici dinamikleri anlık değişti, yenilikçi uygulamalar öne çıktı

TAB Gıda’nın hijyen ve gıda güvenliğinde Türkiye’de öncü ve sektörünün takip edilen şirketi olduğunu hatırlatan Dikici, Grubun gıda güvenliğinde çeyrek asrı aşan tecrübesi, hijyen ve dezenfe konusunda yüksek standartları sayesinde pandemi dönemindeki hassas koşullara çok kolay uyum sağlayarak, yeni uygulamalarıyla sektörüne öncülük ettiğini söyledi.

Kontrollü sosyal yaşamın sürdüğü önümüzdeki altı ayda da tüketici dinamiğini iyi okumak ve hızla yenilikçi çözümler üretmek gerektiğinin altını çizen Caner Dikici, ‘’Bu nedenle bu taleplere uygun menüler geliştirmeye devam edeceğiz. Bu süreçte, her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de dijitalleşme daha da önem kazandı ve deneyimlerimizi daha da zenginleştirdi. Toplumun önemli bir kesiminin internetten alışveriş yapmaya yönelik bir ön yargısı vardı. Bu dönemde bunun kırıldığını görüyoruz. Bu eğilimin önümüzdeki aylarda da devam edeceğini düşünüyoruz. İnsanlar mağazalara ya da AVM’lere girip ürünleri incelese de eğer avantajlı olduğunu görüyorsa alışverişini online ve mobil olarak yapmayı tercih edecek.

Bizim de tüm olumsuz koşullara rağmen bu dönemde online ciromuz sabit kalabildi. Son iki ayda aldığımız mobil ödemelerde aylık ortalamaya göre yüzde 10’a yakın bir artış oldu. Bu sebeple önümüzdeki aylarda dijital uygulamalarımızı ve mobil ödeme seçeneklerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Tüketici geri bildirimlerine göre mevcut uygulamalarımızı geliştirirken dinamik şekilde değişen ihtiyaçlara göre yeni uygulamaları da devreye alacağız.” dedi.

Pandemi döneminde paket serviste büyük artış yaşandı

TAB Gıda, değişen tüketici davranışları doğrultusunda hayata geçirdiği Ne Yediğini Bil, Tıkla Gelsin gibi online ve mobil uygulamalar ile hızlı servis restoran sektörünün dijitalleşmesine öncülük ederken, bunu da ağırlıklı olarak bünyesindeki markaların teknolojik alt yapılarını geliştirerek ve küresel gelişmeleri çok yakından takip ederek gerçekleştiriyor.

Son gelen raporların online alışverişe dair çok çarpıcı sonuçlar ortaya koyduğunu söyleyen Caner Dikici, “Daha önce cüzdanda duran ve hiç kullanılmayan milyonlarca kredi kartının, ilk defa bu dönemde kullanılmaya başladığını gördük. Her yaştan kullanıcı e-ticaretin sağladığı kolaylıkları bu dönemde keşfetmeye başlamış görünüyor. Toplumun önemli bir kesiminin internetten alışveriş yapmaya yönelik bir ön yargısı vardı. Bu dönemde bunun kırılmaya başladığını görüyoruz. Önümüzdeki dönem, sosyal, dijital inovasyonlar ve topluma katkının daha değerli olduğu bir dönem olacak. Yıllardır söz edilen dijital dönüşümün ne kadar kısa sürede herkesin hayatına girdiğini ve girmeye devam edeceğini göreceğiz. E-ticarette bu dönemde insanların edindiği deneyimle birlikte, dijital kanallardan gelen gelirler ve aslında bunun bir yansıması olan paket servis gelirleri önümüzdeki dönemde daha da artacak. Alışkanlık kazanmaya devam edildikçe temassız teslimat ve temassız sipariş daha fazla hayatımızın parçası olmaya başlayacak. TAB Gıda olarak aldığımız yakın dönem sonuçları da bunu doğruluyor. Bu trendle uyumlu bir şekilde, online ve mobil kanalların yoğunluklu olarak kullanıldığı paket servisin payı pandemi döneminde de artış gösterdi. Toplam ciromuz kapalı lokasyonlarımızın etkisi ile geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda düşmüş olmasına rağmen online ciromuzun bu dönemde sabit kalabilmiş olması da bu etkinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Buna paralel olarak, 1 Haziran öncesi iki aylık dönemde aldığımız mobil ödemelerde aylık ortalamaya göre yüzde 10’a yakın bir artış olması da bu trendi destekliyor” dedi.

Caner Dikici; “Yılın ikinci yarısında kontrollü sosyal yaşam ile birlikte 2020 için koyduğumuz hedeflere ulaşma yönünde güçlü bir ivme yakalayabileceğimizi öngörüyoruz”

Türkiye’de kontrollü sosyal yaşama geçişle birlikte restoranlarda masada müşteri kabul etmeye başladıklarını ifade eden Caner Dikici önümüzdeki 6 aya ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: “İkinci yarı ile birlikte ekonomik aktivitede canlanma yaşanmaya başladı. Paket servisimiz yine güçlü bir şekilde devam edecek gibi görünüyor. Müşterilerimiz restoranlarımıza gelmeye başladığı için bu kanaldan da satışlarımız artıyor. Yılın ilk yarısında TFI TAB Gıda Yatırımları olarak, Türkiye ve yurt dışı operasyonlarımızın ulaştığı sistem ciromuz 3,7 milyar TL oldu. Yılın geri kalanında markalarımızın ülkedeki bilinirliğini ve tüketiciler tarafından kabul edilmesini ölçerek ilerleyeceğiz.

En etkin sonuçları alacağımız stratejik noktalardaki restoran açılışlarımız, franchise yatırımcılarımız önceki yıllarda olduğu gibi 2020’nin geri kalanın da büyümemizin ana dinamiğini oluşturacak. Dijitalleşmenin hızlı dünyasında özgün olmanın ve dikkat çekebilmenin her geçen gün zorlaştığı bu dönemde gitgide gençleşen hedef kitlemizi yakalayabilmek için nokta atışı yapmaya özen gösterecek, aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Şu an birinci önceliğimiz işimizi Covid-19 öncesi seviyelerine getirmek ve Covid-19 krizi sırasında öğrendiklerimize göre iş modellerimizi gerekirse revize ederek müşterilerimize ve tüm paydaşlarımıza en iyi hizmeti sunmak. Gelişmelere göre yılın geri kalanına yönelik planlarımızı da oturup yeniden şekillendireceğiz’’ dedi. Çin’de durum çok daha önce normalleşmeye başladığı için oradaki restoranlarının neredeyse tamamının uzun süredir açık olduğunu söyleyen Dikici, ‘’Çin bizim için dünyada kendimizi ispatladığımız çok önemli bir operasyon olmaya devam edecek. Çin’de gösterdiğimiz bu büyük başarının global bir şirket olarak bizi daha iyi noktalara getireceğine inanıyoruz.’’ dedi.

Caner Dikici: “Türkiye’den Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve Çin’e kadar tüm dünyada sağlık çalışanlarını destekledik.”

Pandemi sürecinde toplumsal birlikteliğin çok kritik bir önem teşkil ettiğini ve TAB Gıda’nın bu konuda Türkiye başta olmak üzere faaliyette bulundukları ülkelerde birçok çalışmaya imza attıklarını dile getiren Caner Dikici, “Salgının ilk başladığı yer olan Çin’de STK’lara ve sağlık çalışanlarına yönelik birçok destekte bulunduk. Ülkemizde de ilk yaptığımız şey bizim için gecesini gündüzüne katan sağlık çalışanlarına gitmek oldu. Sadece kendi desteklerimizle kalsın istemedik, sosyal medya üzerinden sektörümüze, “#saglıkcalısanlarıicinyanyanayız” diyerek bir çağrıda bulunduk. Çağrımız sektör temsilcilerinde büyük bir yankı uyandırdı ve karşılık buldu. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Karabük, Isparta olmak üzere toplamda 17 hastane ve 3000 sağlık çalışanına ulaştık. Sadece Türkiye ile sınırlı kalmadık. Bu desteğe yurt dışı operasyonlarımızdan Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ndeki Burger King® ve Usta Dönerci® restoranlarımızı da dahil ettik. Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde toplamda 3300 sağlık çalışanına ulaştık, dedi.

TAB Gıda restoranlarına Güvenli Turizm Sertifikası

TAB Gıda’nın ülke genelindeki 1.200’den fazla restoranı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan ‘’Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı’’ kapsamında RoyalCert tarafından belgelendirildi. RoyalCert, TAB Gıda restoranlarını Bakanlık yönergesiyle belirlenen 12 başlık, 130’a yakın kriter çerçevesinde denetledi. Pandemi süresince zorunlu olan sağlık, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyan TAB Gıda ve franchise restoranları da bu belgeyi almaya hak kazandı.

Yeni dönemde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de insanların güven duyduğu, standartlarını belgelendiren işletmeleri tercih edeceğini söyleyen Dikici, TAB Gıda’nın bu konuda TGA sertifikasıyla sektöre öncülük edecek bir harekete daha imza attığını şu sözleriyle ifade etti: “Sağlık otoriteleri ile birlikte oluşturulan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili genelgesini takiben, hali hazırda aldığımız önlemleri yetkilendirilmiş kurumlarca tescillemek amacıyla hızla aksiyon alarak TGA başvurularımızı tamamladık ve Bakanlığın bu konuda yetkilendirdiği RoyalCert ile işbirliği sağladık. Bu işbirliği kapsamında, Türkiye genelindeki 1.200’den fazla restoranımız RoyalCert tarafından aylık olarak denetlendi. 17.06.2020 tarihinde başlanan sözleşme tarihi ile denetimlerin tamamlanması ve raporlandırma sürecini takiben “Güvenli Turizm Belgesi’ni tüm restoranlarımızda almış bulunuyoruz. ‘Yeni normal’ sürecinde özellikle bizim sektörümüzdeki sertifika sahibi işletmeler, bir adım öne çıkacak. Çünkü müşteri de artık tercih edeceği işletmeyi buna göre seçmeye başlayacak. 25 yıldır olduğu gibi, pandemi sonrasında müşterilerimize, yeme-içme sektöründeki denetim mekanizması sayesinde gıda güvenliği ve genel güvenlik anlamında kalite sağlayacağız.”

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.