Global ticaretteki resesyon endişesi ve hammadde krizine rağmen hız kesmeden üretime devam eden karton ambalaj sektörü, Avrupa ülkeleri ve komşu ülkeler başta olmak üzere 100’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. UR-GE projesi kapsamında ihracat pazarlarında varlığını güçlendirmeyi hedefleyen sektör, ihracatta geçen yılın rakamlarını yakalayıp yılı 1 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmi ile kapatmayı amaçlıyor.
Dünya çapında sürdürülebilir üretim çözümlerinin her geçen gün daha çok değer kazanmasıyla karton ambalajın önemi artarken, Türkiye karton ambalaj sektörü de global ticarette yaşanan aksamalara rağmen yatırımlarına devam ediyor. 2023 yılının ilk altı ayında 421,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye karton ambalaj sektörünün ihracatından en yüksek payı ise Birleşik Krallık, Almanya, Irak ve Fransa aldı. Sektörün bu yılı 1 milyar dolarlık ihracatla bitirmeyi hedeflediğini belirten Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alican Duran, “Sektörümüzün hedefinde endüstrisi gelişmiş ülkeler var. Gerek yakınlığı gerekse nakliye kolaylığı olması nedeniyle başta Avrupa ülkeleri ve komşu ülkelerimizin olduğu tüm dünyada 100’e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Hedefimiz kurduğumuz UR-GE projesi kapsamında pazar payımızı artırmak. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere farklı ihracat pazarlarından daha fazla pay almayı planlıyoruz” dedi.
Fiyat hareketleri ve hammadde sorunu üretimi etkiliyor
Global ticarette yaşanan fiyat hareketleri yanında Türkiye şartlarından kaynaklanan fiyat hareketleri karton ambalaj sektörü için üretimin sürdürülebilirliğini riskli bir hale getiriyor. Özellikle pandemi ile birlikte başlayan ve yaklaşık olarak 2 yıl devam eden hammadde arzındaki kısıtlamayla birlikte ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları ve konteyner sorunlarının fiyatları yüzde 100’e yakın artırması nedeniyle işletme sermayesinde yetersizliğe yol açtığına değinen Alican Duran, “Özellikle pandemi sonrası finansal gücü yeterli olmayan firmalarımız, ülkemizde krediye ulaşmanın da zorlaşmasıyla birlikte oldukça zor zamanlardan geçtiler. Hammadde tedarikinin de zorlaşmasıyla, üreticilerimizin hammadde bulamama korkusuyla yüksek fiyattan mecburen büyük stoklar da yapmaları işlerin sürdürülebilirliğini daha güç hale getirdi. Tüm bunların üzerine geçtiğimiz yıl Rusya-Ukrayna arasında başlayan gerilimin yanı sıra Avrupa ülkelerinde de enflasyonun artmasıyla birlikte işler de yavaşladı. Konteyner sorununun halledilmesi ve Çin’deki büyümenin yavaşlamasıyla birlikte hammadde fiyatları küresel çapta eski fiyatların da altına düşünce bu kez daha önce büyük stoklar yapan firmalarımız sıkıntı yaşadı. Yüksek fiyattan yapılan stoklar karşısında müşterilerin fiyat indirimi ile karşılaşan markalarımız sıkışıp kaldı. Güçlü firmalar mecburen yeni düşük fiyattan paçal maliyetlerini düşürme yoluna giderken diğer firmalar da daha zorluklar içerisini bu dönemi geçirmek zorunda kaldı” dedi.
Yeni ekonomi politikaları piyasaları canlandıracak
Karton ambalaj sektörü, gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası yenilenen ekonomi kurmayları ve uygulanmaya başlanan rasyonel para politikaları çerçevesinde piyasaların canlanmasını bekliyor. İnsanların alım gücünün artarak, tüketime ve ambalaja olan talebin normalleşmesini bekleyen sektör KASAD öncülüğünde kurulan UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi) projesi kapsamında ihracat pazarlarında etkinliğini artırmayı planlıyor. Hedeflerinin 1 milyar dolarlık ihracat hacmi olduğuna değinen Alican Duran, “Avrupa ülkeleri ihracatımızdan önemli bir pay alıyor ancak biz bölgede yakaladığımız rakamları daha da yukarılara çekmek istiyoruz. Bunun yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere farklı ihracat pazarlarından da aldığımız payı artırmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz iki yılda yüzde 2-3 civarlarında olsa da azalan ihracat rakamlarımız var, bu rakamları tersine çevirerek sektörümüzün güzel günlerine tekrar dönmesine istiyoruz. Sektör temsilcilerimiz başarılı rakamlara ulaşmak için hazırlıklarını hız kesmeden sürdürüyorlar. Özellikle yatırımlara, makine parkurlarını son teknoloji makinelerle güncellemeye, kalite ve verimliliklerini artırmaya devam etmeleri rekabet güçlerini artırma açısından önem taşıyor. Yılın ikinci yarısında çok büyük bir hareketlilik beklemiyoruz şu an için ancak rasyonel para politikalarının etkisiyle ihracatta geçtiğimiz yılın rakamlarını yakalayıp yılı 1 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmiyle tamamlamayı planlıyoruz” dedi.