Business World Global

İş dünyası büyüme rakamlarından memnun

İş dünyası büyüme rakamlarından memnun
28 Şubat 2022 - 13:15

İş dünyası temsilcileri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, Türk ekonomisinin 2021’de yüzde 11 büyümesinden memnun olduklarını bildirdi.

TİM: Türkiye’nin itici gücü ihracat 

Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğindeki büyüme rakamlarını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 büyüdü. Net ihracatın büyümeye katkısı 4,9 puan oldu. 2021 yılı büyümemizin yüzde 44.2’si ihracat katkısıyla gerçekleşti. Türkiye’nin üretim, istihdam ve kalkınmasının itici gücü olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye ihracatla büyümeye devam ediyor. TÜİK tarafından yayımlanan verilere göre Türkiye ekonomisi 2021 Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 büyüdü. Net ihracatın büyümeye katkısı 4,9 puan oldu. 2021 yılı büyümemizin yüzde 44.2’si ihracat katkısıyla gerçekleşti.

Dünyada pandemi etkisinin ekonomide ve ihracatta derinden hissedildiği aylarda Türk ihracatçısının 225 Milyar $ ihracat ile büyük bir başarıya imza attığını belirten TİM Başkanı İsmail Gülle “O günlerde zor zamanların geçeceğine ve hızlı bir toparlanmanın içine gireceğimize olan inancımızı dile getirmiştik. Bugün gördüğümüz rakamlar Türk ihracatçısına olan inancımızda ne kadar haklı olduğumuzu bizlere bir kez daha gösterdi” dedi.

Türkiye ekonomisinin büyüme rakamlarını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle “Türkiye ekonomisini üretimiyle, hizmetleriyle, ihracatlarıyla büyüten tüm iş insanlarımıza müteşekkiriz. Türkiye ekonomisi ihracat öncülüğünde, büyümeye ve yükselmeye devam edecek. Bize düşen edindiğimiz bu kazanımları, katma değerli ihracatla süsleyerek sürdürülebilir bir şekilde yarınlara taşımaktır. Elimize geçen fırsatları iyi değerlendireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Kuruluşumuzun 100. yılına doğru giderken ihracatımızın, ekonomimizin önü aydınlıktır” açıklamalarında bulundu.

İSO: Enflasyonu düşürerek, büyümeyi kalıcı ve sürdürülebilir kılarak toplumsal refaha yansıtabilmeliyiz

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2021 yılına ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla verilerine yönelik şu açıklamada bulundu:

“Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 ile son 10 yılın en yüksek büyüme performansını gösterdi. Aynı yılda sanayi sektörümüz yüzde 16,6 ile ekonominin genelinden pozitif ayrıştı ve GSYH içindeki payını da yüzde 22,8’den yüzde 26’ya yükseltme başarısını gösterdi.

Nitekim sanayi üretim endeksi bize ekonominin çift rakamlarda büyüyeceği haberini daha önceden vermişti. Kuşkusuz bu büyüme rakamları, yıllardır olduğu gibi bu yıl da göstermiştir ki sanayi, ekonomimizin sağlıklı büyümesine en güçlü ve değerli desteği vermeye devam etmektedir. Özellikle kapasite kullanım oranlarının yüzde 75’in üzerinde, PMI’ın 50’lerin üzerinde seyretmesi, sanayi sektörünün en zor şartlarda dahi üretiminin sürdürmekte olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu süreçte iç pazardan çok pandemi sonrasında küresel pazarlarda yaşanan toparlanma sürecinin ve ihracatçı sanayimizin de buna bağlı olarak ivme kazanmasının etkisi oldu. Pandemi nedeniyle Türkiye’nin Asya’ya alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkması ve yakın coğrafyalarla çok daha verimli ilişkiler içine girmesi ihracata olumlu yansıdı.

Bu noktada asıl önemli olan konu ekonomimiz açısından büyümenin sürdürülebilirliğidir. Bu büyümede ihracatın önemli bir katkısı var ama kur ve enerji maliyetleri kaynaklı yaşanan yüksek enflasyon, bu büyümenin ciddi bir yan etkisi olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla gelecekte öncelikle enflasyonu düşürerek, büyümeyi kalıcı ve sürdürülebilir kılarak toplumsal refaha yansıtabilmeliyiz.

Öte yandan önümüzdeki döneme ilişkin dünya konjonktüründe yaşanan son gelişmeler, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ülkemiz ekonomisi üzerindeki etkisinin ne olacağı belirsizliğini korumaktadır. Fakat biliyoruz ki, enerjiden tarıma; hammadde tedarikinden turizme kadar birçok alanda bu iki ülke ile ciddi ekonomik bağlarımız bulunmaktadır. Bu nedenle yaşanmakta olan gelişmelerin belirsizliği ülkemizi önemli ölçüde etkileyecek gibi görünmektedir.

Bu nedenle ekonomimiz açısından bu yıl için en önemli konu, sanayiye dayalı ve makro dengeleri olumsuz etkilemeyecek sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmemiz olacaktır. Bu bağlamda başta konjonktürel ve jeopolitik riskleri yönetmek olmak üzere içeride enflasyonist ortamı en iyi şekilde yönetebilmemiz ve kontrol altına alabilmemiz gerekmektedir.

Son iki yıldır pandemi nedeniyle zorlanan global boyuttaki ekonomik şartlara rağmen, Türkiye ekonomisinin dinamizmini ve zorluklarla mücadelesini göstermesi açısından bu ölçüde gerçekleşen büyüme önemlidir. Gönlümüz bu elde ettiğimiz büyümenin sürdürülebilir olmasını arzu etmekle beraber, tam pandemiyi atlatmışken bu defa da komşu iki ülkemizde yaşanmakta olan son gelişmeler dünya barışını ve huzurunu son derece negatif etkilediği gibi ekonomi anlamında da kuşkusuz hasarlar yaratacaktır. Temennimiz, barışın ve huzurun en kısa zamanda tesis edilmesi olup, bu süreçten de ülke ekonomimizin en az olumsuz etkiyle 2022 yılını geçirmesidir.”

MÜSİAD: Yüzde 11’lik GSYİH büyüme oranı, millî ekonomimize olan haklı itimadımızın tescili niteliğinde

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, 2021 yılı büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, GSYH 2021 yılı büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Başkan Asmalı değerlendirmesinde, “Yüzde 11’lik GSYİH büyüme oranı, millî ekonomimize olan haklı itimadımızın tescili niteliğindedir” ifadelerini kullandı.

Genel Başkan Asmalı’nın açıklaması şu şekilde:

“MÜSİAD olarak birçok kuruluşun karamsar tahminlerde bulunduğu dönemlerde dahî Türkiye ekonomisine güvenimizi ifade etmiş ve her fırsatta 2021 yılı için çift hâneli bir büyüme oranı beklediğimizi dile getirmiştik. Bu çerçevede yüzde 11’lik GSYİH büyüme oranı bizler için bir sürpriz değil, millî ekonomimize olan haklı itimadımızın tescili niteliğindedir.

Yılın son çeyreğinde yüzde 9,1 büyüme başarısı gösteren Türkiye ekonomisi, bu dönemde de imalâta ilişkin mevcut kapasite ve kabiliyetiyle pozitif ayrışmayı sürdürmüş ve hem küresel hem de bölgesel üretim üssü olma iddiasını perçinlemiştir.

2021 yılında iç talep, net dış talep ve yatırımların her birinin büyümeye katkısının pozitif yönde olması, bu dönemde Türkiye ekonomisinin topyekûn bir büyüme kaydettiğini göstermektedir. Bilhassa net dış talebin büyümeye 4,9 puan katkı vermesi, büyümenin sürdürülebilirliği adına oldukça olumlu bir gelişmedir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve ekonomi yönetimimizin idaresinde uygulamaya konulan Yeni Ekonomik Model sayesinde Türkiye ekonomisi, 2022 yılında da küresel ekonomi içerisindeki iddiasını artıracak ve bu dönemde de tahminlerin üzerinde büyüyecektir.”

DEİK: Türkiye, 2020 yılında başlayan salgın kaynaklı ve çok boyutlu bir krize rağmen, 2009 küresel krizinden sonraki pozitif büyüme serisine aralık vermeden devam etti

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2021 yılı ve dördüncü çeyreğine ilişkin büyüme rakamları ile ilgili yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

OVP’ye göre 2021 yılı büyüme tahmini yüzde 5,8 idi. Yıl ortasına geldiğimizde, DEİK olarak güçlü dış talep ve yatırım faaliyetlerini göz önünde bulundurarak, yüzde 10 bandında çift haneli bir büyüme beklediğimizi açıklamıştık. 2021’in 2. çeyreğindeki yüzde 21,9’luk büyümenin ardından uluslararası kurumlar da Türkiye için büyüme beklentilerini yükselttiler. Bugünkü tabloya baktığımızda, küresel ekonomi ve ticarette yaşanan zorluklara rağmen 2021 yılı GSYH büyümesinde yüzde 11 ile dünyadan pozitif ayrışmayı başardık.

Türkiye, 2020 yılında başlayan salgın kaynaklı ve çok boyutlu bir krize rağmen, 2009 küresel krizinden sonraki pozitif büyüme serisine aralık vermeden devam etti. Ülkemizin 2021 yılında çift haneli büyümesini görmek, iş dünyamız açısından sevindirici ve güven veren bir tablo ortaya koyuyor ve iş dünyamızın salgın döneminde yaşananlara rağmen sıkıntıları fırsata çevirmeyi başardığını görüyoruz. Tüm dünyada tedarik zincirlerinde sıkıntılar yaşanırken özellikle sanayi sektörümüz “İşlerimiz askıya almıyoruz” sloganıyla üretime ara vermeden devam etti. Böylece en büyük ihracat pazarlarımızdan olan AB ülkeleri, Uzak Doğu’da yaşanan tedarik sıkıntısını ülkemizden karşılama yoluna gitti. Tedarik Zincirinde elde ettiğimiz bu pozitif algının devamını sağlamak çok önemli.

2021 yılı büyüme verilerine göre ülkeler arası karşılaştırma yaptığımızda, 2020 yılında ekonomilere simetrik bir şekilde etki eden salgın krizi sonrasında, ülkelerin dipten çıkışlarının eş anlı ve aynı ölçüde olmadığını izliyoruz. Bir başka deyişle, ülkeler 2021 yılında tarihsel ortalamaların üzerinde büyüme kaydetse de asimetrik sonuçlar mevcut. Örneğin, AB GSYH’si 2021’in ikinci yarısında salgın öncesi seviyelerine dönebildi ancak Almanya, İspanya ve diğer bazı AB ülkeleri hala kriz öncesi GSYH seviyelerine ulaşamadı. Aynı şekilde, 2021 yılında yüzde 7,5 büyüyen Birleşik Krallık ve yüzde 1,7 büyüyen Japonya da 2019 yılı seviyelerinin altında yer alıyor. Meksika ise 2021 yılını yüzde 5,1 büyüme ile tamamlasa da son çeyrekte teknik resesyona girdi. Dolayısıyla böylesine sancılı bir süreçte, Türkiye’nin büyüme patikasındaki güçlü tırmanışını değerli buluyoruz.

2021 yılı büyümemizin çift haneli olmasının yanı sıra büyümenin niteliğine de baktığımızda, iş dünyamız adına önemli başlıklar görüyoruz:

Bunlardan ilki; net dış talep ve yatırım kalemlerinin, bu dönemdeki toplam GSYH büyümesinin yarısından fazlasını oluşturarak büyümenin talep bileşenleri itibarıyla dengeli geliştiğine işaret etmesidir.

Bu noktada, ana gündem maddemiz olan “dış talebe dayalı büyüme stratejisi” ön plana çıkıyor. Geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak iç tüketim kaynaklı yüksek büyüme sağlandığında, beraberinde ithalat kanalından dış ticaretin büyümeye negatif katkı sağladığına şahit oluyorduk. Bu yıl çift haneli büyümeye, 225 milyar dolarlık Cumhuriyet tarihi ihracat rakamlarıyla ulaşmak önemli.

Bugünkü verilere baktığımızda, 2020 yılında başta ana ihracat pazarımız AB olmak üzere küresel ekonomideki küçülmenin etkisiyle yaklaşık yüzde 15 daralan ihracat kaleminin, 2021 yılında büyümesini yüzde 24,9’a yükselttiğini görüyoruz. İthalat ise önceki yıla göre yüzde 2 genişlemiş ve netice olarak net dış talep toplam GSYH artışına 4,9 puanlık yüksek bir katkıda bulunmuş ki son 20 yılın en yüksek katkısından söz ediyoruz.

2021 yılında yatırım harcamaları yıllık yüzde 6,4 arttı ve toplam GSYH büyümesine 1,7 puan katkıda bulunmuş. Yatırımlar kaleminin detayında, inşaat faaliyetleri bu yıl yüzde 2 küçülmüş. Öte yandan, makine ve teçhizat yatırım harcamaları ise yıllık yüzde 20,5 büyüyerek gelecek dönem üretim faaliyetleri için pozitif sinyal vermeye devam ediyor. Kapasite Kullanım Oranlarının 2022 yılına yüzde 78’ler seviyesinde başlangıç yapmasını ki bu oran son 10 yıllık tarihsel ortalamanın üzerindedir, yatırım iştahındaki artışın süreceğine işaret eden önemli bir gösterge olarak değerlendiriyoruz.   

Tüketim harcamaları, 2021 yılında yüzde 15,1 artarak GSYH büyümesinin 8,9 puanlık kısmını oluşturdu. 2020 yılında salgın kaynaklı uzun süreli kapanma yaşanması, tüketim harcamaları kalemindeki değişim için düşük baz etkisi oluşturmaktaydı. Bu tabloda, ilgili dönemde istihdamın korunması ve tüketici talebinin canlandırılması için uygulanan destekleyici politikaların etkisi belirleyici oldu. Bu politikaların bir başka yansımasını ise, işsizlik verileri üzerinde gördük. 2021 yılı genelinde ortalama işsizlik oranı önceki yıla göre 1,1 puan iyileşerek yüzde 12’ye geriledi.

Türk iş dünyasının “Dünyaya Açılan Penceresi” ve misyonu “Ticari diplomasi” olan kuruluşu DEİK olarak, önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin küresel ticaretten aldığı payı en üst seviyeye taşımak için dünyanın dört bir yanına daha fazla dokunmaya, dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmaya devam edeceğiz.

ASKON: Büyümede her yönü ike ivmemizi güçlendireceğiz

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, 2021 yılı büyüme rakamlarını değerlendirdi.

ASKON Genel Başkanı Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti “2021 yılını yüzde 11’lik bir büyüme ile kapatmış bulunmaktayız. Büyümede çok şükür zirveyi elden bırakmıyoruz. Bu oranı yakalamamızda 9,3’lük iç talep ve 4.9’luk net ihracatın katkısını görüyoruz. Sanayide kapasite oranını zorlayan bir Türkiye var. Özellikle pandemi sonrası ülkemize yönelik ciddi talepler var. İmalat sanayiinde talep artışı ile 40 milyon ton çelik üreten bir konuma geldik. Dünyada 7. Avrupa’da bu alanda birinci sıraya oturduk. Bunun gibi dengeli bir şekilde diğer sektörlerde de talep artışına bağlı olarak yükselişimizi sürdürüyoruz. Tarımda görülen yüzde ikilik daralma, olumsuz iklim koşullarının da bir tesiri idi. Hamdolsun bu sene mevsim şartları güzel gitti. Tarımsal üretime yönelik alınan yeni destekler ve olumlu mevsimsel koşullarla birlikte buradaki daralmayı da pozitife çevireceğiz. Ha keza kamu harcamalarında belirli bir disipline gidilmesi de memnuniyet verici bir gelişme. Buradaki tasarrufun sürdürülebilir olması mali açıdan ülkemize de katkılar sunacaktır. Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma ortamı kısa vadede programlarımızı gözden geçirmemize sebep olacaktır. Lakin ikili ticari yönde birbirimize bağımlı olduğumuz pek çok nokta var. Bu noktalar süreç ne kadar olumsuz olursa olsun bir şekilde kendi akışı içerisinde yürümeye devam edecektir. Ülkemiz ekonomisi İleriye yönelik artı değerde büyümeye devam edecek olup, büyümede her yönü ile ivmemizi dengeli bir şekilde yukarı yönlü güçlendireceğiz. Potansiyelimizin ve güçlü yanlarımızın farkına varalım, yatırıma, üretime ve ihracata devam ederek büyümeye devam edelim”

ATO: Hükümetin destekleri ve reel sektörün dinamizmiyle sağlanan çift haneli büyüme büyük başarıdır

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye ekonomisinin 2021 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 9,1, yılın tamamında ise yüzde 11 oranında büyümesinin başarı olduğunu belirterek, “Küresel ekonominin pandemiyle mücadele ettiği süreçte, hükümetin destekleri ve reel sektörün dinamizmiyle sağlanan çift haneli büyüme büyük başarıdır” dedi.

ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2021 yılı verilerini değerlendirdi. 2019 yılının sonunda başlayan pandemi sürecinde, salgının yayılmasını engellemek için alınan önlemler arasında yer alan kapanmaların, sadece Türkiye’de değil dünyada da birçok sektörü olumsuz etkilediğini hatırlatan Baran, sürecin hükümetlerin destekleriyle geçirildiğini söyledi. Türkiye’nin 2019 yılında yüzde 0,9, 2020 yılında da yüzde 1,8 oranında büyüme sağladığını kaydeden Baran, pandemi koşullarına rağmen büyümedeki başarının sanayi üretimindeki ve ihracattaki artışla elde edildiğini ifade etti.

Baran, TÜİK verilerine göre, hizmetler, bilgi ve iletişim sektörlerindeki ilerleme ile sanayi üretimindeki artış ve ihracatın Türkiye’nin büyümesinde önemli yer aldığını belirterek, büyümenin devamını sağlamak için inşaat ve tarım sektörünün büyüme ivmesini yukarı yönlü taşımak gerektiğini söyledi.

Baran, “Dünya ekonomisi zorlu bir dönemden geçiyor. Pandemi sona ermemişken, iklim değişikliği ile ilgili afetler küresel ekonomi üzerinde fiyat baskısı oluştururken ve tedarik zincirlerinde kesintiye yol açarken, şimdi bir de Ukrayna ve Rusya kriziyle karşı karşıya kaldık. Bu zorlu ve belirsizliklerle dolu süreçte Türkiye küresel rekabet gücünü iyileştirmeye odaklanmak ve kalıcı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak durumundadır. Türkiye’nin büyümesini sürdürmesi coğrafyasındaki istikrarın devamı açısından da önem taşıyor” diye konuştu. Baran, reel sektörün dinamizminin Türkiye’nin büyümesinde önemli katkısı olduğunu ve olacağını söyledi.

Hükümetin verdiği desteklerin devamının sektörler için önemli olduğunu belirten Baran, bu desteklerle katma değerli büyüme hedefine ulaşılabileceğini ifade etti. Baran, büyümeyi sürdürmek için enflasyonu kontrol altına almanın önemli olduğunu da vurguladı.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
EN ÇOK KAZANANLAR
    EN ÇOK KAYBEDENLER
      EN ÇOK İŞLEM GÖRENLER
        BUGÜN 1000TL NE OLDU?
        • -

          BORSA

        • -

          DOLAR

        • -

          EURO

        • -

          ALTIN

        KUR ÇEVİRİCİ

        Para Birimi

        Çevrilecek Para Birimini Seçin

        Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.