Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, sporcuların kazandıkları dereceler ve başarılarıyla ülkemizi yurt dışında en iyi şekilde temsil etmelerinden büyük gurur duyduklarını ifade etti. Satrançta milli takımın Olimpiyat şampiyonluğuna vurgu yapan Aran, Bankanın Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin resmi sponsorluğunu üstlendiğini hatırlatarak, “2024 Paris Olimpiyatları’nda da sporcularımızın satrançtaki gibi bir başarı kazanmalarını temenni ediyorum” dedi.
2005 yılından bu yana Türkiye Satranç Federasyonu’na (TSF) ana sponsor olarak destek veren İş Bankası, Olimpiyatlar ile Avrupa ve dünya şampiyonalarında derece elde eden başarılı sporcuları “2022 Satrancın Yıldızları” etkinliğinde bir araya getirdi.
Satrancın faydalarına değinen Aran, bir zekâ ve strateji sporu olan satrançta sporcuların zihinsel olarak önemli aşama kaydettiklerini, satrançta öğrendikleriyle hayata karşı duruşu, tutumunun değiştiğini, olgunlaştığını, özgüven ve sorumluluk duygularının pekiştiğini söyledi. Aran, satranç sayesinde zekâsını, aklını kullanıp zamanla da yarışarak birçok kombinasyonu aynı anda düşünüp hamle yapan sporcuların ileriyi görme, planlama, kuramsal düşünme ve analiz etme, dikkat, konsantrasyon, hafıza gibi zihinsel potansiyelini de ortaya çıkardığını söyledi.
Hakan Aran, özgüveni yüksek, yaratıcı, üretken bir birey olmaya katkıda bulunan satrancın aynı zamanda hayal etme, sabır, stresle başa çıkma, duyguları yönetebilme konusunda da gençlere, çocuklara çok şey kattığını vurguladı. Aran, “Satrançta kazansanız da kaybetseniz de aslında çok şey kazanıyorsunuz. Gerçek anlamda kaybetmenin olmadığı, her durumda çok şey kazandıran bir spor dalı” dedi.
“Yetenekleri erken yaşta keşfetmek önemli”
Satrançta yeteneklerin erken yaşta keşfedilmesinin önemine dikkat çeken Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bundan 17 yıl önce Satranç Federasyonu ile imza attığımız iş birliğinin ve okullarda satranç sınıfları açmamızın arkasında yatan en temel unsur da buydu; satrancı küçük yaşlardan itibaren çocuklarımızın kolayca erişebileceği bir spor dalı haline getirmek. Bu nedenle Federasyon ile birlikte satrancın okullardaki ders programına alınmasını destekledik. Böylelikle okullarda satranca ilgisi, yeteneği olan çocuklarımız Federasyonumuz tarafından keşfediliyor ve özel eğitimlerle satranç yolculukları başlıyor. Ülkemizin birçok yerinde yaşayan binlerce çocuğumuzun hayatına satrançla dokunmak, onlara yeni bir dünya, yeni bir ufuk açmak çok kıymetli.”
