Business World Global

Göz kapağı düşüklüğü ve torbalanmasında ameliyatsız yöntem

Göz kapağı düşüklüğü ve torbalanmasında ameliyatsız yöntem
31 Ekim 2019 - 9:22

İlerleyen yaş ile birlikte gevşeyen kas dokusu sarkarak, kırışıklıklara neden olur. Özellikle göz bölgesinde oluşan kırışıklıklar, göz kapağının düşmesine ve torbalanmasına, ileri durumlarda ise görmenin engellenmesine dahi neden olur. Yorgun ve mutsuz görünüme de neden olan göz kapağı düşüklüğüne ve torbalanmaya karşı çözüm plazma enerjisi…

Cerrahi bir uygulama olmayan Plexr uygulaması ile maddenin dördüncü hali plazma enerjisinin gücünden faydalanın. Görme açınızı genişleterek, daha rahat görebilmenin keyfini çıkarın. Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yonca Aydın Akova ve Uzm. Dr. Oya Dönmez, Plexr uygulaması ile ilgili şu bilgileri verdi:

  • İlerleyen yaş ile birlikte vücudumuzu sarkan derimiz, yerçekiminin etkisi ile aşağı doğru sarkmaya başlar. Özellikle göz kapağının sarkması estetik görüntünün yanı sıra görmeyi de engellediği için çoğu kişinin günlük yaşantısını olumsuz etkiler.
  • Gözlerinin artık iyi görmediğinden şikayet eden kişilerin bir çoğunda göz kapağı düşüklüğü de bulunur. 40 yaş üzeri kişilerde zamanla oluşan göz kapağı düşüklüğü veya torbalanma, daha genç kişilerde ise genetik ya da hastalıklara bağlı oluşabilir.
  • Göz kapağı ameliyatı olma sınırına yaklaşan veya gereken fakat ameliyat olmaktan çekinen, bu durumdan rahatsız olan ve istekli olan hastalar için ameliyatsız seçenekler öne çıkıyor. Görüş açısını genişleterek görme problemini ortadan kaldırmak aynı zamanda natürel bir görünüme kavuşmak için doğal yöntemlerin tercih edilmesi büyük önem taşıyor.
  • Plazma enerjisini kullanarak kansız, ameliyatsız ve yan etki sınırlı bir müdahale yapılmasını sağlayan Plexr uygulaması ile alt ve üst göz kapağı tedavisi cerrahi müdahale olmaksızın kolay ve güvenli bir şekilde yapılır. Ayrıca ciltten kabarık lezyonların alınmasını da konforlu bir şekilde sağlar.

GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ VE TORBALANMAYI PLAZMA ENERJİSİ İLE BUHARLAŞTIRIN

  • Maddenin dördüncü hali olarak tanımlanan plazma enerjisini kullanan bu yöntem ile uygulanacak cilt yüzeyi ve cihaz arasındaki potansiyel boşluk ile havada bulunan gazları plazma enerjisine dönüştürür. Bu enerji, cilt üzerindeki kırışıkları buharlaştırarak problemli dokuları ortadan kaldırır. Böylece yeni doku oluşum süreci başlar.

ENFEKSİYON VE SAĞLIKLI DOKU ZARARI YOK

  • Uygulama, ameliyattan korkan ya da nasıl bir görünüme sahip olacağından emin olamayan kişiler için ideal bir yöntemdir. Aynı zamanda cerrahi işlem olmadığından dolayı pansuman gerektirmeden, enfeksiyon riski oluşmadan, bölgede bulunan kıl kökleri, kılcal damarlar, yağ ve sinir dokularına da zarar vermeden kısa sürede gerçekleştirilir.
  • Kadın erkek tüm yaş gruplarına, tüm cilt tiplerine uygulanabilen yöntem ile bir veya iki uygulama sonucu çoğu olguda hedeflenen sonuca ulaşılır. Gerekli hastalarda ek uygulamalar planlanabilir.

YENİ DOKULARI GÜNEŞE KARŞI KORUNMAK ÖNEMLİ

  • Hızlı ve acısız bir işlem olan Plexr yöntemi, lokal anestezik krem uygulandıktan sonra işlem yapılacak bölgeye ve hastanın doku yapısına bağlı olarak 10 ila 30 dakika arasında sürer. Spotlar, belirlenen bölgeye tamamen kaplayacak şekilde uygulandıktan sonra işlem tamamlanır. İşlem sonrasında mutlaka UV koruyuculu fondotenli kapatıcılar kullanılmalıdır. Lezyon görünmeyecek şekilde günde en az 2-3 kere sürülmelidir. 1 hafta 10 gün içinde uygulanan bölgelerde oluşan kabuklanmalar tamamen dökülür. Bu kabukların altından taze, yeni ve pembe sağlıklı doku ortaya çıkar. Özellikle bu dönemde de güneşten korunmak önemlidir.
  • Doğru teknikle uygulandığı ve iyileşme sürecinde uygulanan yüzey dikkatle korunduğu takdirde uygulamanın önemli yan etkisi yoktur. Yeni deri oluşumu süresinde ciltte leke (hiper veya hipopigmentasyon) gelişme riskinden dolayı güneşin ultraviyole ışınlarından kesinlikle korunmak gerekir. En önemli yan etkisi işlem sonrası yeterince güneşten korunma sağlanamadığı durumlarda oluşan lekelerdir. Kronik cilt rahatsızlığı, otoimmün hastalığı ve aktif herhangi bir hastalığı (ateşli, bulaşıcı vs.) olmayan kişilere uygulanabilir.

Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:

Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası iştiraklerinden olan grup, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da sayısı 5’e ulaşan Bayındır Diş Klinikleri ve İzmir’de bulunan Bayındır Alsancak Diş Kliniği’nde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları businessworldglobal.com'a aittir, haberleri kopyalamayınız.