Ciro açısından dünyanın en büyük şirketlerini listeleyen Fortune 500 listesi, Fortune dergisi tarafından yayımlandı. Fortune 500 listesindeki en çarpıcı gelişme ise, Çin’in bu yıl 13 yeni firma ile bu listeye giriş yaparak toplamda 129 şirkete ulaşması ve toplam 121 şirketi bulunan Amerika Birleşik Devletlerini geride bırakmış olmasıdır. Listenin ilk sırasında 514.4 milyar dolar ile Amerika Birleşik Devletleri menşeli ‘’Walmart’’ yer almaktadır. İkinci sırada ise 414.6 milyar dolar ile Çin menşeli Sinopec Group, üçüncü sırada Royal Dutch Shell 396.5 milyar dolar Hollanda menşeli Royal Dutch Shell bulunmaktadır.
Fortune 500 listesinin, dördüncü ve beşinci sırasında Çin’den China National Petroleum ve State Grid, Suudi Arabistan’dan Saudi Aramco altıncı sırada, İngiltere’den British Petroleum yedinci sırada yer almıştır. Almanya’dan Volkswagen dokuzuncu, Japonya’dan Toyota onuncu olarak listede kendisine yer edinmiştir.
Çin menşeli şirketlerden, Sinopec Group, China National Petroleum ve State Grid listenin ilk 10 şirketi arasına giriş yapma başarısı gösterirken, listenin en hızlı büyüme gösteren ilk 10 firmasından 6 tanesi, Tencent ve Alibaba da yer aldığı Çinli şirketlerden oluşmuştur.
Fortune internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, Çinli şirketlerin hızlı yükselişindeki temel sebepler ülke pazarının genişlemesi, şirketlerin stratejik planlarındaki yenilikler, büyüme ve makroekonomik koşullar olarak karşımıza çıkmaktadır.
- Beş Yıllık Kalkınma Planı ile, emek-yoğun üretimden teknoloji yoğun üretim anlayışına geçiş yapan Çin, yüksek katma değerli ürün ihracatı ve teknolojik yatırımların ağırlıkta olduğu bir ekonomik yapı kurgulamıştır. ‘’ Yüksek teknoloji’’ üreten Çin, dünyanın en büyük 21 teknoloji şirketi listesinde de 9 şirket ile yer almaktadır. Yapay zeka başlığı altında, ‘’data’’ ve ‘’derin öğrenme’’ konusunda çalışmalar yapan Çin hükümeti, lise öğrencilerine yönelik yapay zeka kitapları bastırmıştır.
Çin’in bu ekonomik paradigma değişikliği ile yapmış olduğu tüm atılımlar, halihazırda dünyanın en büyük şirketlerini barındıran Amerika Birleşik Devletleri’nin dikkatini çekmiştir. Öyle ki, Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçildikten sonra, Çin lehine dış ticaret açığını engellemek amacıyla ‘’ticaret savaşları’’ başlatmıştır. Ticaret savaşları her ne kadar, Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin karşısındaki dış ticaret açığının kapatılmasına yönelik olarak başlatılmışsa da, Donald Trump’ın başkan olduğu ilk yılda, Çin’le olan dış ticaret açığı, bir önceki yıla göre %8 artışla 375 milyar dolara çıkmıştır.
Ülkeler arasındaki rekabetin göze çarptığı ‘’korumacılık’’ çağında, ticaret savaşlarının yönü ‘’Teknoloji Savaşları’’na kaymaktadır. Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki ‘’teknolojiye hakimiyet’’ yarışı tüm hızıyla devam etmektedir. Bir yandan Amerika Birleşik Devletleri yaptırımlarla Çinli şirketlerin ürünlerine engel olmaya çalışırken, diğer yandan da Çin, yapay zeka, robot, otonom araç ve kuantum bilgisayarlar ile yüksek katma değerli teknolojik ürün üretimini sürdürmektedir.
Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerin toplam cirosunun %28.8’i Amerika Birleşik Devletleri menşeli şirketlere, %25.6’sı ise Çinli şirketlere aittir. Liderlik Amerikan şirketlerinde olsa da, en küçük 50 şirkette Çinli şirketler yoğun olarak bulunmaktadır. Çinli şirketler ile Amerikan şirketleri arasındaki fark her geçen yılda biraz daha azalıyor.