Efe Gökçe / efe@businessworldglobal.com
Türkiye’de her yıl ortalama 500 adet endüstriyel yangın ve patlama yaşandığına dikkat çeken Falckon Genel Müdürü Anıl Yamaner, bu yangınlarda onlarca çalışanın yaşamını yitirdiğini, yüzlercesinin de yaralandığına dikkat çekti.
Türkiye’de endüstriyel yangınlar ile ilgili farkındalık ve yatırımların sürekli olarak artmasına karşın yılda ortalama 500’e yakın yangın ve patlama meydana geliyor. Bu yangınlarda onlarca kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişi de yaralanıyor. Endüstriyel yangınların şirketlere olan maddi zararları ise milyarlarca lirayı buluyor.
Endüstriyel yangınlardaki en büyük nedeninin yönetici ve çalışanların günlük çalışma ortamlarındaki risklerden haberdar olmamaları olarak açıklayan Falckon Genel Müdürü Anıl Yamaner, ‘’Elektriksel arızalar, kimyasal dökülmeler, kaynak/kesme gibi sıcak çalışmalar, bakım onarım operasyonları gibi görünen sebeplerin altında, küçük yangınların büyümesinde çoğu zaman esas etken ya riski tanımamak ya da uygun prosedür eksikliği olarak bulunuyor. Her riski tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmuyor. Örneğin yıldırım düşmesi, sabotaj ve açık alevli operasyonlar gibi. Ancak bu olayların büyümesi, can ve mal kaybına sebep olması doğru müdahale etmeyi bilen ekipler ile engelleniyor. Birçok işletmede ise bu konuda uzman ekipler bulunmuyor’’ dedi.
TÜRK SANAYİSİNİN BÜYÜK KISMI RİSK ALTINDA
Endüstriyel yangınların en çok kimya, kağıt, tekstil, metal/otomotiv ve plastik sektörlerinde yaşandığına dikkat çeken Anıl Yamaner, ‘’Bu sektörler Türkiye’nin sanayisinin büyük bir kısmını kapsıyor. Risklerin etkisi ve olayların yaşanma sıklığı ihtimali daha fazla olduğu için vaka sayıları da bu sektörlerde daha yüksek oluyor’’ diye konuştu.
İHRACAT POTANSİYELİ VE EKONOMİSİ ETKİLENİYOR
Bir endüstriyel yangının etkisinin işletmenin tamamen yanması ya da kurtarılmasından ziyade, can/mal kaybı ve duruş süresiyle ölçüldüğüne dikkat çeken Anıl Yamaner, şöyle devam etti: ‘’Bir işletme de kritik bir üretim hattının tamamen kaybedilmese bile yangın sebebi ile durması o işletmenin ürün çıkartmasını, tedarik zincirini ve müşteri güvenilirliğini etkiliyor. Yani işletmeler sadece direk maliyetler değil, itibar kaybı gibi dolaylı maliyetlerle de baş etmek zorunda kalıyorlar. Bunun sonucunda kayıplar sadece işletme özelinde kalmayıp tüm ülkenin ihracat potansiyeli ve ekonomisini etkileyebiliyor.’’
İŞ DEVAMLILIĞI ESAS HEDEFTE TUTULMALI
Yangınla mücadelenin ‘sistem’ işi olduğunu sözlerine ekleyen Anıl Yamaner, ‘‘Bu sistem sadece denetlemelerde evrak göstermek amaçlı olmamalı. Çalışanların can güvenliği ve tesisin iş devamlılığı esası hedefte tutulmalı. Bir yangının herhangi bir işletme üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilemez. Mevcut yönetmelikler de tesisleri profesyonel itfaiye ekibi bulundurma konusunda zorlayıcı değil. Bunun ‘yapılsa iyi olur’ değil ‘yapılmazsa olmaz’ statüsüne geçirilmesi, üretimin devamı ve sanayinin mevcudiyeti için oldukça gerekli’’ dedi.